eğer allah sana bir keder ve sıkıntı verecek olursa,onu ondan başka kaldıracak olan yoktur.
eğer o sana bir iyiliğin gelmesini istemişse,o zaman da onun ihsan ve ikramını engelleyecek hiç kimse yoktur.o,onu kullarından dilediğine bahşeder.o çok bağışlayan çok acıyandır.
Bedevinin birisi Efendimizin huzuruna gelir.
"Ey Allah'ın resulü bana bir amel söyle ki beni cennete götürsün ve cehhemden uzaklaştırsın" dedi. Resulullah efendimiz ise bedeviye şunları söyledi:
"Allah'a ibadet edersin; O'na hiçbir şey denk tutmazsın. Namazı kılar, zekâtı verirsin ve akrabanı koruyup gözetirsin."
Bedevi öğreneceğini öğrenir ve " Allah'a yemin ederim ki bunlardan ne bir fazlasını yaparım ne de bir eksiğini" der.
Sonra o bedevi kalkıp giderken resulullah şunları söyledi:
"Bu adam, kendisine tavsiye edilenleri yaparsa mutlaka cennete girer"
"life goes on" ya da "The world is not a wish-granting factory."dir. oysa ben her zaman dünyanın bir dilek gerçekleştirme
fabrikası olduğunu düşünmüştüm.
eğer ki yaptığınız bir şeye, fiziksel veya başka bir şeye, bir limit koyarsanız, bu önce yaptığınıza, oradan da tüm hayatınıza yayılır. hayatın sınırları değil, sadece aşılmayı bekleyen bayırları vardır..