doğuda yaşanmış dramlar, ezilen ve sömürülen halklar gibi klişe sloganların sahnelendiği ve ilerleyen bölümlerinde her türk dizisinin olmazsa olmazı olan "kötü faşistlerle iyi solcuların" sıklıkla karşı karşıya geleceği dizi film.
çekimleri yoğun olarak yedi kule'de ki kilisenin olduğu sokakta geçen, ara ara yeni sahra, küçük yalı, çavuş başı gibi semtlerde de set ekibine rastlanabilecek mahsun kırmızıgül dizisi.
dizinin sadece birkaç bölüm fragmanına denk geldiğim için çok fikrim yok. fragmanlardan çıkardığım kadarıyla, fikret kuşkanın tepeden tepeden tokat çakmaya doyamadığı bir yapım sanıyorum.
rtük'ten torpilli dizidir. diğer diziler de lan, şerefsiz gibi kelimeler sansürlenirken, bu dizide orospu, piç, eşşoleşşek gibi kelimeler açıkça söylenmektedir.
yedikulede çekilmesi son derece isabetli bir seçim olmuştur bu dizinin. ikinci baharla birlikte yıldızını parlatan kardeş semt samatyadan bir eksiği yok yedikulenin. ikisi de istanbul'un gözbebeği semtlerinden.
her bölüm birine tokat atılan bir dizidir. toplumsal gerçeği anlatmaya çalışır ama stres seviyesi çok yüksek izlenince moralin alt üst olması doğaldır.
ilk bölümlerde insanı derinden etkileyen ağlatan diziydi fakat artık acayip yavaş temposuyla normal bir türk dizisi olmuştur. berat karakteriyse yapılan en iyi karakterlerden biri olmuştur gözümde.
yıllardır işlenen bir konu acıtasyon üzerinden sadece reyting amaçlı asla doğu kültürünü birebir yansıtmayan ticari kar amacı güden bir dizi projesi.
oyuncuların konuştukları şive doğu şivesine çok uzak resmen oyuncular konuşuyor mu kasıyor mu sıçıyor mu belli değil şive ile alakası olmayan bir sürü kelime telafuz edeliyor.
bu gibi dizilerin bu topraklarda daha da çok çekileceği aşikar. sömürüldükçe sömürülecek bu halk.
artık bunu (#13973643) da aşmış, tamamen küçük emrah moduna girmiştir. arka plandan hiç eksik olmayan duygusal müzikleriyle kanser etme aşamasına gelmiştir.
bu dizi sayesinde şunu idrak etmiş bulunuyoruz: "küçük emrah stayla televizyon kültürü"nün bu topraklarda her çağda her durumda bitmeyen bir kredisi var ve bunu mahsun kırmızıgül bile tüketemedi.
yedikule hatrına izlemeye devam edeceğim dizi, dış mekan çekimleri azalırsa bir izleyicisini kaybedebilir buradan duyurayım. ilk bölümlerdeki akıcılık yok ne yazık ki.
mahsun kırmızıgül'ün yine ve yeniden biz kürtler ne kadar eziliyoruz, nasıl bir yokluk içerisindeyiz, batıdaki insanlar ne kadar hor görüyor bizi, batıdakiler hep vurdumduymaz, hiç aile kavramı namus kavramı yok, batıdakiler ne kadar iyi koşullarda yaşıyor, aslında biz ne kadar kötü koşullar içerisindeyiz ama ne kadar iyi insanlarız, ne kadar hoşgörülüyüz, ne kadar seviyoruz insanları sorun hep batıdakilerde biz hep fakir ama gururlu insanlarız, ezilen ama çok mükemmel insanlarız temalı dizisi.
verdiği iyi mesajların yanında kimilerince yanlış yorumlanmasından endişe ettiğim, insanın zaten hüzünlü hayatına daha da bir hüzün katan yinede severek izlediğim cuma günü dizisidir.