hayat dediğin

entry62 galeri0 video1
    37.
  1. hayat zamandır, akıp gider, kendini yinelemedikçe kurursun içten içe, dünden farkı yoksa hayatının zarardasındır demek. hayat hep bir şeyleri, birilerini beklemektir akıp giden zamana karşı. hayat bir duraktır ne zaman ineceğini kestiremedigin, ne zaman mola vereceğini bilmediğin. bir yarıştır, bir umut, bir çırpınış, kimi zaman direnmektir hayat. sevmek, sevilmektir, bir küçük gülücük için bir ömrü feda etmektir.
    0 ...
  2. 36.
  3. Üzerinden geçilen köprüdür kimi zaman...
    Hatta odun parçası aleviyle ısınan...
    Bazen bir dostun kapısıdır yüzüne kapanan!
    Menfaat pazarı senin hayat dediğin...
    Sevinmek ve üzülmek,gülmek ve ağlamak,
    Bazen ümit edip bir güzele bağlanmak,
    Didinerek yazdığını kolayca karalamak...
    Yazboz tahtası senin hayet dediğin...
    An gelir yeni doğan bir bebeğin ağlayışıdır,
    Gece, narasıyla uyandığın sokağın ayyaşıdır,
    Gün gelir senden geriye kalan yalnız mezar taşıdır.
    Bir doğuş,birde batış senin hayat dediğin...
    Bir sırdır bazen gizlenmesi gereken
    Bir ayrı kalış ölümle gelen erken
    Bazen sefalettir bazende görkem
    Ölümün çözdüğü sır senin hayat dediğin
    Bir genç kızın toz pembe hayalleri
    Bir demircinin nasır tutmuş elleri
    Yaşamakla da bitmez senin hayat dediğin ...
    0 ...
  4. 35.
  5. Hayat Dediğin Üç Gündür,
    Dün Geldi Geçti
    Yarın Meçhuldür,
    O Halde Hayat Dediğin Bir Gündür,
    O Da
    Bugündür.
    (bkz: anı yaşa)
    0 ...
  6. 34.
  7. 33.
  8. 32.
  9. 31.
  10. 30.
  11. hayat neydi biliyormusun? sonunda ölüm olan küçük bir oyundu sadece' .
    1 ...
  12. 29.
  13. 28.
  14. 27.
  15. tut elimden
    hayat dediğin burcu burcu misk
    tanrıdan armağan
    tek nefeslik
    çek içine

    gel benimle
    hayat dediğin semada süzülen güvercin
    şu beyaz olan
    senin için
    takıl peşine

    yakala onu
    hayat dediğin uç uç böceği
    nazlı narin
    ne dilersen senin
    bırakma şimdi
    0 ...
  16. 26.
  17. --spoiler--
    Geçip giderken hayat dediğin
    Ne kadar güldüm
    Ne kadar sevdim
    Ne kadar ölebildim

    Uçup giderken hayat dediğin
    Ne kadar umut
    Ne kadar aşk
    Ne kadar nefes çalabildim

    Aynada yüzüm eskiyen güzüm
    Dökülür yaprak yaprak ömrüm
    Aynada yüzüm bitmeyen güzüm
    Yağmur olur iki gözüm

    Ah gülüm soldu gönlüm doydu
    Hüzün gözlerimde çıkmaz bir sokak oldu
    Ah sözüm bitti şarkım bitti
    Gönül yağmalandı hırpalandı harab oldu
    --spoiler--

    ]
    2 ...
  18. 25.
  19. ellerimde ufalanırken hayat
    bir ölüyü mezarından kaldırmak bazen
    bazen toprağı eşelemek tırnakların kanayınca dek
    git diye haykırdıklarına dön diye yalvarmak
    bazen aramak gökyüzünde ellerinin değdiği bir parçayı...
    0 ...
  20. 24.
  21. hayat dediğin bir fotoğraf karesidir. Içinde hem hüzünleri taşır, hem mutlulukları.. Ona bakabildiğin kadar güzeldir, ama yırtar atarsan sen de yok olursun.
    0 ...
  22. 23.
  23. 22.
  24. 21.
  25. 20.
  26. hayat dediğin nedir ki bir varmışsın bir yokmuşsun.
    0 ...
  27. 19.
  28. hayat dediğin tuhaf bişeydir. olmadı diye lanet okuduğun bir şeye, ertesi gün iyiki olmamış diye şükrettirir.
    0 ...
  29. 18.
  30. hayatın ne olduğunu nehrin dışına çıkıp bakınca anlayabilir bi balık, akıntının içinde giderken değil. * * *
    0 ...
  31. 17.
  32. hayat dediğin güzel ama sinsi bir şeydir.
    0 ...
  33. 16.
  34. --spoiler--
    Hayat Nedir Anne?

    benim hiç sapanım olmadı anne,
    ne kuşları vurdum,
    ne de kimsenin camını kırdım...
    çok uslu bir çocuk değildim ama,
    seni hiç kırmadim, hep boynumu kırdım.
    ben hayatım boyunca
    bir tek kendimi vurdum! ..

    suskun görünsem de,
    fırtınalı ve mağrurdum anne.
    bir mızrak gibi,
    aynada hep dik durdum anne! ..
    ben sana hiç bir gün laf getirmedim,
    leke sürmedim.
    ama göğsümü çok hırpaladım,
    kalbimi çok yordum...
    ben hayatım boyunca, en çok kendimi sordum! ...

    benim hiç sevgilim olmadı anne,
    ne bir yuva kurdum,
    ne bir gün şansım güldü...
    öpemeden bir bebeğin gidişini,
    tükendi gitti çağım...
    kimi yürekten sevdiysem,
    yüreğini başkasına böldü...
    bir muhabbet kuşum vardı,
    o da yalnızlıktan öldü...

    sen beni göğsünde
    hep acılarla mı soğurdun anne?
    yoksa evlat diye,
    koca bir taş mı doğurdun anne?
    eziyet degilim, zahmet değilim,
    musibet hiç değilim;
    bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
    doğurdun da beni,
    ne ile yoğurdun anne?

    benim hiç hayalim olmadı anne...
    ne seni rahat ettirdim,
    ne kendim ettim rahat...
    BiR MUTLULUK FOTOĞRAFI BiLE ÇEKTiRMEDi BU HAYAT!
    kaybolmuş bir anahtar kadar
    sahipsizim anne...
    ne omuzumda bir dost eli,
    ne saçımda bir şefkat...

    say ki yollardan akan,
    şu faydasız çamurdum anne...
    say ki ıslanmaktım, üşümektim,
    say ki yağmurdum anne!
    bunca yıldır gözyaşlarını,
    hangi denizlere sakladın?
    oy ben öleyim,
    SEN BENi NE DiYE DOĞURDUN ANNE? ? ?

    Yusuf Hayaloğlu
    --spoiler--
    0 ...
  35. 15.
  36. çünkü kısa bir öyküdür hayat--
    uğruna upuzun acılar çektiğimiz--
    kısa bir türküdür hayat--
    bir kez daha söylemek için delirdiğimiz.

    diye tanımlamıştır yılmaz odabaşı hayatı.

    birde şöylesi vardır:

    aslolan hayattır.
    bir akvaryumu yazmak,akvaryumda yaşamaktan kolaydır.
    bu yüzden her şiir biraz eksiz
    biraz yalandır.

    şairin dizelerine aynen katılıyorum..
    0 ...
  37. 14.
  38. 13.
  39. sobada pişen kestanenin çıkardığı sestir ve de yaydığı koku. damağında kekremsi bir tat bırakırken kokusu kaybolup gider.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük