bir çok yazıya konu olan bir klişe olsa da, doğum anından ölüme kadar geçen süreyi belki de en doğru anlatan cümledir. zira bazılarının hayatı patikalarda geçer, bazılarının ki geniş caddelerde, kimisi dolambaçları yolları seçer, kimi kestirmeden gider. yürünen yollar ayrıdır, yaşanan hayatlar, telaşlar, hedefler, mutluluklar ayrı, ancak istikamet hep aynı, sonu ölüme gider.
başka yollarla kesişir bazen; omuz omuza yürünür, dostluk olur.
bazen birinin peşinden koşarsınız yetişmek için, bazen o gelir sizi bulur, elle yürünür, aşk olur.
hayat;
ücretli gişelere sahip bir yoldur.
para geçmez bu yolda, insanlığın keşf ettiği materyaller bulunmaz.
yine insan'a ait olan bedenden kopararak alırsın yeni güzergah barkod'unu..
her kavşak bir makas keser - gözleri yere bakan, cılız ve biraz ürkek- güzelliğinden.
sadece kendini sollayabildiğin ehliyetsiz şöförler parkuru bu. ki bu hayat;
emniyet kemersiz yakalarsa kırar kelimelerini..
kemik dediğin aşık olana kadar var.
sonrasında omurgasız, sürüngensin...