bir bebek doğuyor vesselam, bir cenin daha ağlayacak şimdi. bir anne bir baba gülüyor; kimi zamanda öksüz bir çocuk, kimi zamanda piç bir yalnızlık
anneye bakıyor gözleri, babaya bakıyor gözleri, çevresine bakıyor ve aklındaki sanal ortamı yaratıyor kopya çekiyor yani
anne ağlıyor, göz yaşları henüz yeni doğmuş bir bebeğin teninde dolanıyor, baba her zamanki öğütleyici havasında; bebeğin cinsiyeti belli; eğer ağladıysa; eğer dinlediyse
bebek büyüyor çocuk oluyor; onu ailesi etkilemeye devam ediyor
çocuk büyüyor genç oluyor; ona arkadaş çevreside etki ediyor
genç büyüyor delikanlılık çağına geliyor; okulu da etki ediyor
artık o bebek kopyalama bir hayatın izlerini taşıyor her cümlesi birilerinden duydukları, her cümlesi birinin izini taşıyor.
sen hiç seni seviyorum dedin mi? bu da bir kopyadır aslında; hele ki seni seven birine söylediysen ve ilk ondan duyduysan.
kopyalama hayatın içinde kopya hayatlar yaşıyoruz. hepimiz birer kopyayız ve kopyalanmaya karşı çıkıyoruz; herkesten tek farkımızı parmak izlerimiz kaç kişinin hayatını parmakladık?