ah felek söyle bana ne yapmam gerek
hayat berbat gel bu eli saymayalım
ah felek söyle bana ölmek mi gerek
hayat berbat biz yeniden baslayalım
doğan pişman doğduğundan pes ettim bundan
çekil hayatımdan
git basımdan hayır çyle bela istemem
doğan pişman doğduğundan ben bıktım bundan
düs artık sırtımdan
git basımdan felek bçyle oyun olmaz olsun
ah felek söyle bana ne yapmam gerek
hayat berbat gel bu eli saymayalım
ah felek söyle bana ölmek mi gerek
hayat berbat al sırtımdan kamburunu
biz yeniden baslayalım
sözleri olan bob dylan'ın mr. tambourine melodisiyle söylenen müslüm gürses şarkısı.güzeldir.
hayattan beklediği şeylerin gerçekleşemeyecek olduğunu bir bir anlamaya başlayan insan evladığının, kendini bu durumdan çıkaramayacak konumda olduğunu düşünmesi sonucu söylediği söz.
etrafındaki güzellikleri göremeyen, sahip oldukları şeylerle mutlu olamayan insan modelidir. Ayrıca en sevmediğim insan tipidir, elinde olanlarla mutlu olucaksın ki daha fazlasını elde edebilesin. Herkes hakettiği gibi yaşar bu hayatta her ne kadar sürekli ''Ben bunu hakedicek ne yaptım?'' cümlesi geçsede hayatımızda. Yapmışızdır hak edecek bişey bütün hayatımızın çetenesini tutmuyoruz ya!
(bkz: optimistik insan)
Herkes yaşam şartlarının zorluklarından, çekilen acılardan şikayetçi ama kimse yaşamı düzeltmek için birşeyler yapmak istemiyor.Sanki hepimiz hayatı dışarıdan izleyen yabancı seyircileriz ve her birimiz her şeyin ve herkesin hakemi olarak görevlendirilmişiz.Herkes büyük işler başarmak, büyük insanlar olmak, büyük sevinçler yaşamak istiyor ve çok az insan yaşam kalitesini yükseltmek, etrafındaki sefaleti gidermek için birşeyler yapıyor.insanlar, borçlarını ödemekten kaçan vicdansıza benziyor.
ironilerinin hastası,
senin aceminim ey hayat.
"Ey" diye seslenerek coşmayı
senden değil, Şekerpare'den öğrendim
şımarma hemen bebeğim.
Kaldırımlarına, metrobüslerine ve maç kuyruklarına
ilk gidilen okullarına, ilk aşklarına, ilk fırlamalıklarına,
toprak yollarına, patikalarına, gençliğine, çocukluğuna,
ağrılarına, sızılarına, göz kapaklarına ve kalp kapakçıklarına
kapanan sinemalarına ve açılan gökyüzüne..
her yerine bahar ve benzerleri gelmiş, memleketimin!
(Modern hapishanelerde değil
dışarıda olmamız lazımdı. açın lan şu parantezi!)
Ne dersin hayat,
konuş; susma!
ben çok sustum; bi sike yaramıyor.
...
Farkındasındır belki ey hayat,
bayat ile bir co-kafiye yapmamak için zor tutuyorum kendimi.
Ama yapmayacağım hayat, hayır hayır!
"Yapmiycam" okuyup "yapmayacağım" yazmamın tedaka saçmalığı ile boğuşuyorum şu an.
Kafamı çok karıştırıyorsun hayat.
Sana yardım eden dâhili ve harici şubelerim de yok değil.
üstelik şu dünyalılarla da aram pek iyi değil,
-laaan! ya beni uzaya gönderin ya yuri gagarin!
cut cut cut!
Demem şuydu ki:
Bu şarkı sana benziyor ey hayat!
Berbatsın bi yandan: Sözlerin can sıkıyor.
Tatlısın da ciğer yandan: Melodilerin gönül alıyor.
ancaaak,
Benden duymuş olma ama
bazı zamanlar
bazı yerlerde
bazı insanlar
seninle şakşak geçiyor ey hayat!
kendisi çatlamadan
toprağı çatlatamaz tohum
aşmışım sınırını mutsuzluğun
ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
acısını artık duyamıyorum
ki kendim öyle bir acı olmuşum
nasıl görmezse göz kendini
kendimi arıyor bulamıyorum.
hem müzik, hem düzenleme, hem sözler hem de yorum çok güzeldir.
--spoiler--
ah felek söyle bana ne yapmam gerek
hayat berbat gel bu eli saymayalım
ah felek söyle bana ölmek mi gerek
hayat berbat al sırtımdan kamburunu
biz yeniden baslayalım
--spoiler--