sen ağzını sıçılmıyacak hale getirdiğin zaman diye cevap erilmesi gerekir.
hayatın kimsenin ağzına sıçtığı yok güzel kardeşim sen kendi kendini sikiyor olmayasın çözüm üretmek yerine kendine acı yaratıp onlarla oyalanıyorsun sonra hayat çok acımasız sevgilimden ayrıldım gibi sızlanmalar ortaya çıkıyor.
paran mı yok çok çalış kazan hedeflerin planların olsun en önemlisi kendine inancın olsun para zaten kazanılır mutsuz musun mutsuz olmanın sebebini araştır sonrada çözüme kavuştur sevgilin seni bıraktı mı dışarıda ona benzeyen onbinler var git bir tanesini bul seni reddeden kişiye takıntılı olma sevgi aşk beslemiyorsun eski sevgiline sadece takıntılar içine giriyorsun acı varsa tatlıda var sıkıntı varsa huzurda var mutsuzluk varsa mutlulukta var fakirlik varsa zenginlikte var sen şimdi hangisini seçeceksin onu düşün...
emekli olup sahil kasabasına yerleşip okey oynamaya başlayıncaya kadar gibi görünen ama öyle olmayan sorunsal.
taş çalar bu sefer de, okeye dönerken rakibin biter, olmadı taşlar eksiktir en baştan...
denge gibi, ne kadar verirse o kadar alıyor. bir nevi alış-veriş.
gün gelir çok alırsın hiç vermezsin ama sadece vermediği sanırsın yarın bir gün fazlasıyla alır senden hayat.
"kalp durunca, insanların sefil değersiz hayatları sona erince, güzellikle donatmaya çalıştıkları, güzel şeyler giydirip güzel şeyler yedirmeye çalıştıkları et yığını bedenleri geri dönüşüm çemberine katıldığında" diye cevaplanacak sorudur.
