Anlamsız olan birşey tabi ki anlamsız gelir.
Anlamsız bulmak ya da bulmamak söz konusu değildir. Doğrusu, anlamsızlığı farketmek ya da farketmemek.
Elma elmadır, armut da armut.
Bu göreceli bir durum değildir.
Hayatı anlamlı bulan biri palyatif uğraşlarla kendini kandırıyordur.
Sonunda herşey çöp olacaktır.
Çöp bile olamayacaktır aslında neyse.
Yaşla alakası olmayandır. 35 yaşındayım, benim yaşımda olup benim imkanlarıma sahip olmayan ama çok daha iyi yaşayan insanlar var. Bana lamborghini versen hayat yine anlamsız gelir. Değişecek gibi de görünmüyor. Kötü şans.
Hayatta herkes gibi kendime biçilmiş bir rolü oynuyorum ben de herkes gibi. Doğmak, büyümek ve ölmek üçleminde hiçbir anlam veremediğim bir durumdur. Hiçbir beklentim de yok. En önemlisi de hayattan sonraki durumum. Hiç yokken neden var oldum, varlık gerekçemi nasıl bilebilirim, hayat bir tanrıya inanıp ahireti garantiye almaktan mı ibaret ve hangi tanrıya inanayım, yoksa hayatı insancıl, güzel bir şekilde yaşayıp öbür taraf korkusunu mu atayım içimden gibi sorularla yaşadığım durumdur.
Eskiden yaptığın hobilerinin artık olmamasıdır.Bir bir şey için içinde istek kalmamasıdır.2 şey arasında seçim yaparken hangisi daha eğlenceli diye değilde hangisi daha az sıkıcı diyerek seçmektir.Ve giderek hayattan tat alamamaya başlamaktır.Başkalarının eğlendikleri şeylere bakıp anlam verememektir. Kendine koyduğun hedeflerin bile artık sana saçma gelmeye başlaması ve hayatta kazandıklarının manasını yitirmeye başlamasıdır.