sıkıntı verir hatırladıkça. ben üniversiteye hazırlanırken bıraktım bu hayal işlerini aslında. hep de şuna inandım sonrasında; hayallerin peşinden gitmek diye bir şey yok. gerçek hayat çarpınca suratınıza mal gibi kalıyorsunuz. o yüzden hayallerim hep hayal olarak kalacaktı benim için artık. ama o dönemlerde yani hayallerimden vazgeçeceğime karar verdiğim dönemlerde liseden de kurduğum hayallerin etkisiyle bir şeyler yapmak istedim. bir kurstu aslında istediğim. bunun için araştırmalar yaptım falan. ekran görütüleri almışım o zamanlar. o ekran görüntülerini buldum az önce. sildim tabii artık anlamı yok. vazgeçmek zorunda kaldım hayallerimden. isteğim sadece bi' kurstu halbuki. bi' kurs be. daha önce bi' kaç entryde de yazmıştım ''hayalleri hediye etmek'' falan diye... hayallerinizi hediye etmeyin ama ulaşamayacağınızı da bilin. sadece hatırladıkça gülümsersiniz ve yaşama sevincinizin devam etmesine katkı sağlar hayaller. ama asla gerçekleşmez.
Vaz geçtim anasını satayım.. “Her gün yüzlerce güzel hayal kurarsın hiç biri olmaz , bir gün aklından minicik kötü bir şey geçirirsin olur'' Şaka gibi.
bazen haklı olmaktır ya gerçekten hiç olma ihtimali yoksa gerçekten yapamayacak veya üstesinden gelemeyecekse?bazen en doğrusudur tıpkı benim sevdiğim kızın yabancı olması ve onu ne kadar düşlesemde hiçbir şey elde edemeyeceğimi biliyorum özellikle'de o potansiyel bende yok sorun kesinlikle para değil imkansızı istemem hayallerim ulaşamayacak kadar uzakta bu yüzden bende çabalayarak kendimi hırpalamıyorum...
Özellikle çocukluktan ergenliğin başına kadar kurduğu hayallerden dış etkiler sebebiyle vazgeçmek zorunda kalınca, bir de benim gibi sıkıntılı bir insansa, üniversite yılları sürekli bir kompleksin içinde ve yalnızlıkla geçer. Ben futbolcu olmak istiyordum çocukken. Hayatımı buna göre dizayn etmeye uğraşıyordum fakat gerek aile etkisi gerekse de sağlık sorunlarıyla bu hayâlim yıkılıp, kendimi üniversitede sosyal bilimlerin en teorik bilgi yüklü ve rekabetli alanlarından birinde bulunca, hayallerim gibi hayatım ve inancım da altüst oldu. Keşke çocuk kalsam ve çocukluk hayallerimle ölseydim.
insanlar üzerine kurulu hayallerse bu vazgeçilenler, en doğrusudur.
ancak olaylar üzerineyse, insanlar en imkansız hayallerini bile canlı tutmalılar, gün gelir imkansız da olsa hayali kalmaz insanın vazgeçe vazgeçe. o zaman da yaşamanın bir anlamı kalmaz.
hayal zaten neyden vazgeçiyorsun? yok ki! olmayandan geçmek kolaydır. bir de gerçek zannettiklerinin aslında bir yanılsamadan ibaret olduğunu görmek vardır ki bak o baya kötüdür.
Açık ve net mallıktır. Vazgeçtiğinizi anladığınız an * ne yapıyorum ulan ben dersiniz. Bunu mu istiyorum? Sabah 9 akşam 6 takım elbiseli bir adam mı olmak istiyorum? Telefonda sırf şirket daha fazla kazansın diye yalan mı söylemek istiyorum? O değil de harbi harbi ne yapıyorum lan ben sözlük? Kovdur beni şu işten.*
hayal ettiklerin hayal kaldıysa bırak hep öyle kalsın demektir. "insanı yaşatan hayalleridir" denir, peki hayal etmezsen ölüyor musun? hayır. sen gene nefes almaya devam ediyorsun dünya gene dönmesine devam ediyor. bir noktadan sonra hayallerde, umutlarda can yakmaya başlar, bundan hoşlanan devam etsin yoksa sokaktan geçen eskiciye ver gitsin hayalleri.
üniversite sınavında isteğimin dışında bir yere yerleşmemle gerçekleştirdiğim eylemdir. evet hayallerimden vazgeçip önüme çıkan yoldan devam ettim hayatıma. iyi mi oldu peki? asla! üzerinden yıllar geçti belki ama benim o yoldan aldığım tek ders oldu ki o da hayallerden vazgeçmemek gerektiğidir.
Hayatın her aşamasında farkında olmadan bazı hayallerimizden kopuyoruz.
Hayallerden vazgeçilen ilk aşama öss aşaması;
Çocukken doktor, mühendis, avukat olmak isteyen öğrenci bu aşamada başarılı olamayınca düşünmediği meslek dallarına yönelir. O dalda başarılı olmak ister. Olamayınca eh karnım doysun paramı kazanayım yeter der ondan da uzaklaşır.
bütün o "imkanları kendin yaratırsın, herşey senin elinde" gibi nasihatların kocaman bir yalan olduğunu daha iyi anlamamızı sağlayan durum.
hayat öyle herzaman, herkese okadar da cömert davranmıyor malesef. ya da herkes hayallerinin peşinden gidebilecek kadar cesur olamıyor. hayallerini gerçekleştirmek uğruna birşeyleri gözden çıkaramıyor. yerine getirilmesi gereken sorumlulukların çığ gibi büyüyor gözünde. herşeye sktiri çekip gitmeler, "ben hayallerimin peşinden gideceğim" diye annesine babasına tavır koyan ergen çiçekçikler de anca skindirik gençlik dizilerinde oluyormuş,daha iyi anlıyorsun.
içinde bulunulan koşulları değiştirmek, imkansızlıklardan imkan yaratmak, öyle "ben yaparım ulan" demekle olacak işler değilmiş. evlat acısı gibi koysa da, bazı hayallerden vazgeçmek gerekirmiş. ya da ertelemek en iyi ihtimalle.
(bkz: na şuramıza ne yazıldıysa o)
bir gün, ansızın, hayal etmeyecek kadar bıkmak ve kocaman bir silgiyle silmektir. "ben vazgeçiyorum" demekle olmamıştır bu. bir bakarsın, vazgeçmişsin ve tek iz bile kalmamış.