asla tatmin etmeyecek olan maaştır. bu düzeni tanımadan önce hepimizin bizi diğerlerinden ayıran özellikleri vardı, var sanıyorduk ya da olmasını istiyor ve olması için çaba sarf ediyorduk.
düzeni tanıdıkça, okulları birer birer bitirince, diplomaları aldıkça uzaklaştık özelliklerimizden, bizi biz yapan, bizi farklı yapan özelliklerimizden...
hepimizin ünlü bir şarkıcı, ünlü bir ressam, başarılı bir yazar, idealist bir heykeltraş, kaliteli bir oyuncu, sağlam bi forvet olma hayalleri vardı, ya da saymadıklarım arasından, sizi milyonlardan ayıran özellikleriniz vardı, şimdi her sabah 7de çalan alarmla sistemi selamlıyorsanız, veya sizi siz yapan şeyleri bi kenara atıp hala muhasebeci olmak için uğraşıyorsanız, uğraşıyorsak, bu bizim suçumuz.
hepimiz çok inandık iyi yerlerde büyük adamlar olacağımıza, şimdi bunun gerçekleşmeyeceğini kabulleniyoruz.
Yıllarca arkadaşlarının yurtdışı gezi albümlerini beğenirsin, paraşüt kurslarının hayaliyle yanar tutuşur, elektrogitar alamadığın her gün küfreder ve gözü yaşlı yeminler edersin ilk maaşında bunları yapmak için.
Ilk maaşını alırsın ve içine bi babane kaçıverir. O zorlu bir ayın getirisi parayı harcamaya kıyamazsın. Gider yarımlı çeyrekli altınlar alır bez mendil içinde yatırım insanı oluverirsin. O çılgın hayallerin insanı gider bankada altın hesabına bile tereddütle yaklaşan bir babane kaçar içine ve onu yıllarca sıçamazsın.
hiçbir değeri olmayan maaştır. tabi şahsi fikrim bu. bu maaşı alacak eyleme giriştiğin zaman o hayaller kaybolmuş gitmiştir zaten. herkesin gittiği yoldan gitmeyin, sizi yolunuzdan caydıranları ciddiye almayın, aç kalın susuz kalın ama hayallerinizin peşinden gidin, o hayallerden vazgeçip aldığınız maaşla ne yaparsanız yapın hiçbir tadı olmaz.
usta düzene karşı gelenler de düzene para kazandırıyor. ahahaha. eğlenceli değil ancak ağlanacak halimize gülüyorum.
2pac karşı çıktı, öldü, tonla para kazandırdı ölümünün ardından.
michael jackson karşı çıktı, öldü, tonla para kazandırdı ölümünün ardından.
eminem karşı çıktı, not afraid şarkısını yaptı, sonra lafını yedi. the monster şarkısı bakınız. değerlendirmesini başlığına yapmıştım. yedirirler adama.
kim bir mahatma gandhi olabilir? kim atatürk olabilir? kim che guevara olabilir? kim deniz gezmiş olabilir?
hangimiz inandığımız değer uğruna ailemizden vazgeçebiliriz?
aksine, ailemize haram yedirirken değerlerimizden uzaklaşırız. kişinin ideali öğretmen olmaktır mesela. olur. ancak müfredatı aktarmak zorundadır.
fizik mühendisinin muhasebecilik, işletme bölümü bitirenin tefecilik, eşit ağırlıkçının beden öğretmenliği yaptığı şu düzende pek de önemli bir şey değil aslında. koy götüne rahvan girsin.
