hayallerinde bile onunla sevişmek

entry33 galeri1
    1.
  1. unutamamanın en acı hallerindendir, sevişildiği gibi onunla uyunur, uyanılır, ağlanır, sarılınır gözler açıldığında ise o hiç orada olmamıştır.
    0 ...
  2. 2.
  3. çok ama çok özlemektir!

    bir insan bir tene ne anlatabilir ki? bir zamanlar dokunduğu, parmak uçlarıyla ve nefesiyle gezindiği, üzerinde uyuyakaldığı, gözyaşını uyluklarına düşürdüğü, üşümesini dindirdiği, kokusunu içine çektiği, ürpertilere boğduğu, kıvrımlarında kaybolduğu, sanki kendine has bir beyni, bir nabzı, bir aklı varmış gibi davrandığı bir tenle ne konuşabilir ki bir insan?

    bir insan bir tene ne sorabilir ki? bir zamanlar üzerine görünmez harflerle sevda sözleri yazdığı, şehvetten eğilip büküldüğü, saçlarıyla süpürdüğü, ateşiyle yanıp, yakıcılığıyla kavrulduğu bir tene neyi, nasıl sorabilir ki?

    --spoiler--
    yokluğun, cehennemin öbür adıdır
    üşüyorum, kapama gözlerini...
    --spoiler--
    6 ...
  4. 3.
  5. onun hayallerinde de değil direk reel hayatta başkasıyla sevişmesine delalet eder. zira bu kadar çok sevilen bir insan asla aşk acısı çekmez. gider ve acıtır.
    0 ...
  6. 4.
  7. --spoiler--
    şimdi sen orada oturuyorsun ya..ve aramızda bir masa bir kaç da sandalye var ya..akşam olmak üzere ve pencerelerde aralık kalmış ya.. içimi ürperten birşeyler var ya..anlatamıyorum sanırım.. diyorum ki; tenini görebildiğim tek noktan boynun ve omuzbitimin arasındaki o kızıla yakın yer ama ben sanki uyluklarını da, kasıklarındaki kemikleri de, titreyen göğüslerini de, dizkapaklarının ardındaki gamzeleri de görebiliyorum.. ve içimi en çok birtürlü görmeyi, gözümün önüne getirmeyi beceremediğim sırtın ürpertiyor.. biliyorum uykusuzsun iki gecedir.. biliyorsun ağır bir gribi yeni atlattım ben de.. ve biliyoruz ki dokunmamalıyız tenlerimize..bu büyük bir yangının başlangıcı olabilir.. içim ürperiyor.. bahar belki şimdi başlıyor ikimiz için..cemre belki odamızın tam ortasında biryerde.. içim üşüyor.. sırtın kamaşıyor.. göremesem de titriyorum sırtının ortasındaki çukura benzer çizgiye çarpınca düşlerim..

    güneş batmak üzere sevgilim.. aramızda şimdi bir masa, birkaç da sandalye var. ve içimde büyüyen dokunma isteği giderek dayanılmaz bir hale bürünüyor. aramızdaki bütün duvarlar titriyor en az içimin titrediği kadar. ve ne yazık ki senin ölüm yıldönümün bugün.. aramızda bir mezar, bir kara tabut, binlerce selvi var..ve hiç gelmeyecek bir yaz var..üstadın dediği gibi ayrılığımızın kışı başlıyor sevgilim.
    --spoiler--
    4 ...
  8. 5.
  9. Gerçekte de seviştiğin ayni kişiyse ne mutlu. Ama yok tam tersiyse işin zor..
    0 ...
  10. 6.
  11. sen varmışsın gibi her gece ışığı kapatmadım..
    2 ...
  12. 7.
  13. o'nu bir başkasında aramayı bile düşünmemektir.
    öyle işlemiştir ki, teninize, beyninize, tüm duyu organlarınıza etkisi hayallerde sever sevişirsin, rüyalarda buluşursun.
    0 ...
  14. 8.
  15. delikanlı babasını boğulmak üzere olduğu derin düşüncelerden, uzattığı bir soru cümlesiyle kurtardı:

    - baba, sence bir adam bir kadını neresiyle sever? aklıyla mı, kalbiyle mi, mantığıyla mı?

    oğlunun uzattığı soruya tutunarak yüzeye çıkan baba, tuttuğu nefesini bir cevap olarak bıraktı odanın sigara dumanından ve mutsuzluktan ağırlaşmış havasına.

    - hiçbiriyle sevemez oğul. aklıyla sevemez insan. öyle olsaydı deliler sevemezdi, oysa en büyük aşıklar deliler değil mi? kalbiyle de sevemez insan. eğer kalple sevilebilseydi, kalp nakillerinde sevgi nakledilen kalbe geçerdi. mantığıyla da sevemez insan. aşkta mantık olur mu hiç. değil mi?

    babasının haklı ama tatmin edici olmayan cevabına cesaretini toplayarak tekrar bir soruyla karşılık verdi genç adam:

    -peki o zaman, bir adam bir kadını neresiyle sever baba?

    yaşlı adam, gözlerini karşı duvardaki yıllar önce kaybettiği karısının resmine dikti. sigarasından derin bir nefes daha çekti. çektiği sadece bir nefes değil, sanki bütün bir hayattı. gözyazşıbezlerine yıllardır esir ettiği asi bir gözyaşı damlası firar etti gözlerinden. asi damlanın kaçışı yaşlı adamın dudaklarının kenarında son buldu.
    - tuzluymuş.
    dedi.ve anladı her sabah neden bu kadar çok su içtiğini. yıllardır hapsettiği , içine akıttığı gözyaşları içini yakmıştı. aldığı nefesi can verirmiş gibi yine bir cevap olarak saldı odanın kasvetinin ortasına.

    -ruhuyla sever evlat ruhuyla. akıl uçar, kalp çürür,mantık tükenir. ama ruh hep nefes alır. eğer ruhuyla sevebilirse bir erkek; sevgisi de sevdiği de mahşere kadar onunla kalır.

    not: başka siberalemlerde de yer almış eski bir yazımın yeniden düzenlenmiş halidir.
    3 ...
  16. 9.
  17. (bkz: #16034808)

    o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler..

    ince memed
    0 ...
  18. 10.
  19. birini saklarsın için de, senin oldu sanırsın..bir gün bir bakarsın yok..kokusu kalmış tadı kalmış sızısı kalmış kendisi yok..
    1 ...
  20. 11.
  21. huzursuz ve ter içinde uyanmaktır... O yanında zannedersin ama yoktur. Elini uzatırsın, tutamazsın. O zamanı durduran ve iki ruhun, iki bedenin birleştiği anı tekrar tekrar yaşarsın hayallerinde. O ise gerçekte yoktur yanında. Belki de ilk ve son kez olmuştur. O olmadan bedenin yalnızca et ve kemik yığınıdır... ancak onla anlam kazanır... Başka hiçbir bedene bakmak dahi istemezsin. Yanına gidip kapısını çalmak istersin ama olmaz... Çünkü onun ruhu, sana dokunamayacak kadar uzaktadır... Yarım yaşayarak öğrenirsin yaşamayı, hayallerine bile fazla gelir, bilirsin... Yokluğuyla yetinmeyi öğrenirsin yavaş yavaş...
    1 ...
  22. 12.
  23. sacmadir.
    Hayallaerinde bile dedigine gore onunla zaten sevisiyorsun.
    Madem ona sahipsin ve utanmadan baskalarinin hayalini kuruyosun serefsizsin o zamn.
    Tabi ki hayallerinde de seviseceksin.
    0 ...
  24. 13.
  25. 14.
  26. (bkz: #16157718)
    bir tene meftun olmaktır..
    2 ...
  27. 15.
  28. uyan bre gafil ihtilam oluyosun sözüyle özetlenebilir. *
    0 ...
  29. 16.
  30. gel artık. tir tir titriyorum görsene..
    dön artık. ben sensiz çok üşüyorum anlasana..
    sar artık. paramparçayım.. uçurumun kıyısında..
    1 ...
  31. 17.
  32. --spoiler--
    Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
    Ürkek, şaşkın, kararsız duyuyorum
    Ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
    Rengarenk ve az sonra gidecek görüyorum
    Ve ben yağmurlar altında bir yolcu
    Islak, yorgun, tutkulu yürüyorum
    Sensiz ben yolumu bulamam
    Haykırmak istiyorum,
    Konuşamıyorum... Konuşamıyorum... Konuşamıyorum
    Konuşamıyorum... Konuşamıyorum... Konuşamıyorum
    Konuşursam göz yaşlarım beni boğacak
    Biliyorum, duyuyorum, görüyorum
    Konuşamıyorum...
    Bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma
    Konuşmaya gücüm yok beni anla
    Söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla
    Her zaman yanımda kal hiç bırakma
    Sensiz ben yolumu bulamam
    Haykırmak istiyorum,
    Konuşamıyorum... Konuşamıyorum... Konuşamıyorum
    Konuşamıyorum... Konuşamıyorum... Konuşamıyorum
    Konuşursam göz yaşlarım beni boğacak
    Biliyorum, duyuyorum, görüyorum
    Konuşamıyorum
    --spoiler--
    2 ...
  33. 18.
  34. sen hayallerinde sevişirsin ama o elin adamıyla gerçek hayatta çatır çutur sikişmektedir ya da sikişecektir.
    kusura bakma birader bu böyle. belki hatta şu anda sevişiyordur.
    0 ...
  35. 19.
  36. sen olmazsan ellerinde kaynamış süt tenceresi taşıyan kadınlardan yok farkım, hiç olmadığım kadar ben olamam mesela..
    şımaramam, içten gülemem, gözlerimde bir anlam aramasınlar boşuna o anlamı verecek olan benim, sen oldukça.. onun için
    kimse senin baktığın gibi bakamaz bana, dokunamaz da.. sen olmazsan diger kadınlardan farklı olamam aynı olurum
    mutsuz, içine kapanık, ne istediğini bilmeyen..

    işte tam da bu yüzden kimse gibi olmamak için, sen yokken hayalinle bile yaşamak güzel seni..
    1 ...
  37. 20.
  38. 21.
  39. ben aşıktım. o kumral!
    ben hayattaydım. o rüyada!
    ben yaraydım. o bıçak!
    o yardı. ben yardan düşen!
    3 ...
  40. 22.
  41. vefalıca bir sikiştir.
    kimseyi rahatsız etmeden küçük hayaller kurmalı insan. yoksa nereden anlarız paylaşmayı, sevgiyi ?
    2 ...
  42. 23.
  43. --spoiler--
    ''diyebilirsin ki,bir insanı,fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın.belki de çok az... o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum. az...
    sende fark ettin mi? az dediğin küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son. ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. senin ve benim gibi...''
    --spoiler--

    az!
    2 ...
  44. 24.
  45. --spoiler--
    Hiç Bir insani unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insani hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç?
    Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi,her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi
    Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek, ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana, ne kadar katlanılmaz bir
    gerçek değil mi sen hala bu kadar sevgili iken?
    Özlemek, bu kadar özlemek, etini kemiğini yakarcasına özlemek Çok kötü değil mi?
    Bu kadar özleyip onu görememek, ona dokunamamak, onu işitememek, artık sonunun 'Pi' hali değil mi?
    Biliyorsun değil mi? Ne kadar umutsuz bir arayıştır o, kalabalık caddede geçen binlerce yüze bakmak belki bir kez daha görebilmek için o yüzü, belki biraz önce geçti bu kaldırımdan diye düşünmek, belki su an arkamda yürüyen insanların içinde bir yerde demek, belki su an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yaşamak ne zordur değil mi?
    Ne kadar eritir insanı fark etmeden Sende biliyorsun değil mi bunları
    Bir sinema koltuğunda sende iki kişi gibi oturdun mu hiç? Hiç iki kişi gibi zevk aldın mı bir konserden yalnız başına Güzel bir cafe keşfettiğinde, güzel bir film seyrettiğinde, güzel bir şarkı dinlediğinde güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi paylaşamadığın için onunla
    Bir barın kalabalığında hiç yarım vücudunla sallandın mı ortada? Hiç iki kişilik beyninle yarım insan olabildin mi?
    Baktığında aynana sadece yüzünün bir yarısını gördüğün oldu mu hiç?
    Sana hayatındaki en büyük yoksunluğu yaşatandan nefret edemediğin zamanlar oldu mu hiç?
    Gözünün içine baka baka kolunu bacağını kesen bir insanın yüzüne sevgi dolu bir gülümseme ile bakabildiğin zamanlar oldu mu hiç?
    Hayatta inandığın bütün değerlerini altüst eden birisine aşk şiirleri yazabildin mi?
    Onu içinde korumanın seni yok etmek olduğu zamanlara feda oldun mu hiç?
    içinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin, özlemini, susuzluğunu, açlığını gideremediğin zamanlar oldu mu hiç?
    Kanayan yarasını gördüğün ama merhem olamadığın zamanlar Gücünün, hani o tanrısal gücünün bir çocuğun ağlamasını
    susturamayacak kadar olduğunu gördüğün zamanlar oldu mu hiç. hiç? hiç.. hiiiç.. hiççççç!
    --spoiler--
    1 ...
  46. 25.
  47. --spoiler--
    aşkın alevse hasretin bir kor.
    senin yokluğunu kalbime sor.
    dünyaya seninle gelmiş gibiyim.
    sensiz yaşamayı düşünmek çok zor.
    --spoiler--
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük