Kendimi bildim bileli babamın degisecegine kendimi inandirmaya çalışmam ve buyumemle orantılı olarak bi bokun değişmediğini adım adım görmek, izlemek.
ilkokulda güzel bi gelecek hayalim varken lise hayatımın tepe taklak olmasi.
Güzel bi üniversite hayatı dusunurken hiç de öyle olmadığını görmem.
Umudum var hala belki hiç olmayacak ama umut denilen şey hava gibi su gibi olmazsa yaşanmaz.
Bazen bu üzmüyor mu ciğerimi yakıyor ama hayal etmeye ve umut etmeye devam ediyorum.
o an tarifsiz bir hüzün tarifsiz bir ters düşme. olmaması gereken bari bu sefer olsaydı denen öncesinde tahmin edilen yine de sonucu beklenen ama o sonuctan daha önce belli olan an. çok kötü anlar hatta en kötü anlar listesinde ilk sırayı kovalayan o an.
ve en kötüsü de; gerçek olmasını en çok istediğiniz hayalinizin bir başkası tarafından yaşanıyor olduğunu bilmektir. işte bu an hayallerin gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı andır.
ayrıca ne zaman hayal kurmak ile ilgili bi şey okusam aklıma, (gerçi kesin bilgi yok ama) hz osman'a ait olduğu iddia edilen bu söz gelir "Allah, nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz.".
Bizi hayata bağlayan hayallerimizdir. Bu hayaller umut ile beslenir. Umutlarımız tükendiği zaman hayallerimiz beslenemez ve zamanla ölür. Sonra da sıra bize gelir.