hayaller ve gerçekler

    9.
  1. 11.
  2. Hayaller: Finlandiya'da kaliteli bir eğitim almak
    Gerçekler: Türkiye'de vasat bir eğitim almak.
    2 ...
  3. 2.
  4. "biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız... hepimiz heba

    oluyoruz... bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş... reklamlar yüzünden araba ve kıyafet

    peşindeyiz. nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız... bir amacımız yok; ne

    büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık... bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız..." Chuck abi
    2 ...
  5. 4.
  6. şimdi kolumda sevgilim, elimde içecek bir şeylerle akdenizin sakin sularını seyrederken bir yandan da şakalaşmalar gülüşmelerle gün batımına eşlik ediyor olabilirdim. bir yandan da on, on beş metre ötedeki spor arabamı it kopuk çizmesin diye göz ucuyla keserdim.

    bu tabii ki hayal kısmı.

    gerçek olan: halıya çöktüm, elimde telefon sabahtan beri. üşengeçlikten kalkıp bir buçuk metre ötedeki pencereyi kapatmadığım için g.tüm donuyor. aynı sebeple yarım saattir açlıktan kıvranıyorum.

    sevgili yok.

    (bkz: damn it)
    2 ...
  7. 13.
  8. Hayaller: Uygar, Medeni, Üreten, Bağımsız, Özgür, Laik ve gelişmiş bir Türkiye
    Gerçekler: Dışa bağımlı, ilkel, geri kalmış, Din sömürüsünün yaygın olduğu bir Türkiye.
    2 ...
  9. 12.
  10. hayaller: badecilerin alayını dar ağacında sallandırmak.
    gerçekler: badecilerin devlette torpille süper konumlara yapışması.
    2 ...
  11. 8.
  12. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1393363/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1393364/+
    Bu adam milletimizi ikiye böldü.
    Aslında hepimizin aynı vatandan aynı kandan olduğunu unutmuştuk.
    1 ...
  13. 6.
  14. kimi zaman birbirleriyle aynı, çoğu zamansa birbirlerinden tamamen farklı olabilendir. böyle olmasının sebeplerinden biri de hayal gücümüzün sınırlarının olmayışıdır. ne kadar çok bilinmezlik, o kadar çok uçsuz bucaksız bir hayal gücü demektir. gerçekliğe atılan her adımda hayal gücünün sınırları körelir, ta ki yeni bir bilinmezlik durağına ulaşana dek. hiçbir şeyi tam anlamıyla bilemeyecek olmamız, hayal gücümüzün hiçbir zaman körelmeyeceği anlamını taşır. aslında fark ettiyseniz bu, aynı zamanda hayatın ta kendisidir de. gerçeklikten kaçıp hayallere sığındığımız anlar bu durumun günlük yaşamdaki tezahüründen başka bir şey değildir. tabii bir de hayal gücü genişledikçe gerçeklikten bir o kadar uzaklaşabilme ihtimalimiz artar.

    o halde şöyle diyebiliriz sanırım; hayaller el feneri ise gerçekler kaybolan anahtarınızdır. anahtarınız orada değilse aynı yere ne kadar fazla ışık tutarsanız tutun onu göremezsiniz. gördüğünüzü sandığınız şey ise muhtemelen anahtarınıza benzeyen şakacı bir taş parçasıdır. şu da bir gerçektir ki doğru yere tuttuğunuz vakit karanlıkta anahtarınızı bulmanızı sağlayacak yegane şey de yine o el feneridir.

    carl sagan da bu konuyu çok güzel bir şekilde özetlemiş:

    https://www.youtube.com/watch?v=VJ-8EfX4agE
    1 ...
  15. 5.
  16. Hepimiz Türkiye'yi gelişmiş ülke olarak görmek istiyoruz ama gerçekte ise Afrikalılaşıyor.
    1 ...
  17. 3.
  18. 16. yüzyılda olmak vardı ne biçim bir komutan olurdu benden be.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük