insanı hayata bağlayandır onlar.... her sabah uyandığımızda yeni hayaller kurarız... yeni bir umudumuz olur gün ve yarın için... ve bu belki de bizi hayata sıkıca bağlayandır...
gerçekleştirilen her hayal yerine bir yenisi konulmadığı sürece hayata olan bağımızı zayıflatır... gün geçtikçe hayat denilen şeyden zevk almamaya başlarız ve bu da bizi depresyona sürükler...
her hayalın bir anlamı vardır elbette, zaten işimiz ne ki? her şeye bir anlam yükleyebilen bir milletiz... yüklediğimiz anlama uygun olarak gerçekleştirdiğimiz hayalimize sadece kısıtlı sürelerde sevinebiliriz önceden de dediğim gibi yerine yeni bir hayal ve anlam koyamıyorsak gerçekleştirdiğimiz hayalimiz bir süre sonra hayal kırıklığımız olabilir...
tabi tüm hayallerimizi bu nedenle erteleyemeyiz... anlamını yitirecek, hayattan zevk almamaya başlayacağız diye uçuk hayaller kurarak kendimiz kandırmamız ise sonun başlangıcı olur... belki de en iyisi hepsini bir anda değil de zamana yayarak gerçekleştirebileceğimiz hayaller kurmaktır...
bazı hayaller de vardır ki gerçekleştikçe sanki daha da büyür gözünüzde. gerçeğin ötesindedir adeta. ama belli bir doyumdan sonra normaldir ki insanoğlu alışır ve artık o ona eskisi kadar çekici gelmez. bir hayalin nokta işareti bütün anlamlardan büyük olur.
hayaller gerçekleşirler, gerçek olurlar. hayallikten çıkarlar. büyülü ulaşılmazlıkları kalmaz, anlamları yiter böylece. çünkü hayal ulaşılmaz olmalıdır.
her gerçekleşen hayalin yerini yeni bir hayal daha almalıdır.