Yarin ne olacagi bilinmeyen bi dunyada o her zaman sizledir. aslinda o bir yokluktan var olan bir hayal de degildir. o sadece sizdir. siz nasi istiyorsaniz oyledir. ayni zamanda da gercek estir belkide. yalnizlikla sevismek gibi. öyle yani..
hayalet sevgilim ya da hayalet sevgili yle karıştırılmasın, bu çok başka bir şeydir, şairlerin şiirlerini yazdığı, ressamların resmini çizdiği ve tüm aşıkların gönlünü verdiği, olmayan sevgilidir, kimi zaman bir bulutta, kimi zaman bir denizde ve kimi zaman da, karanlık, daracık bir odada görünüverir, kalp kırmaz, can yakmaz, koyup gitmez, nasıl isterseniz öyledir, hayalidir, hayal ettirir...
nuniş'tir o. öğencimin nişanlısıdır kendisi. her hafta sonu düğünleri olur, evlenirler. sonra pat bi daha düğün sonra bi daha... böyle sürüp gidiyo ben 1 yıldır tanıyorum kendisini, bilmem kaç senedir varmış nuniş dilinde. bozuk cep telefonuyla konuştuğunu sanır ara sıra. bi de tüm öğretmenlerinden 10'ar tane bilezik ister. hayali sevgilinin adı nuniş'tir başkası değil.
Bir kaç denemenin ardından başarısızlığı farkederseniz aşkta ve avuclarınız yere, yüzünüz geceye bakıyorsa böyle bir dünyaya yani hayal dünyasına yükselmeyi isteyebiliyorsunuz. en beğendiğiniz yada gördüklerinizden tamamen farklı bir karakter oluşturup onunla konuşmaya başlıyorsunuz. ona yükleğiniz şeyler oluyor zamanla ve bu yüzden daha net şekillenmeye başlıyor. saçlar, çene ve bir meltemle havalanan bembeyaz kıyafeti ki ardında ki gölgeleri bile farkedemiyorsunuz.
kim bilir biraz şanslıysanız rüyanızda ziyaretinize bile gelebiliyor. ardından bir kaç yıl, belki bir kaç kötü sonla yada yarım kalan ilişkilerle unutulmaya başlıyor, aklınızdaki sizi asla mutsuz etmeyen hayali sevgili. peki ya tesadüflere inanmaya başlarsanız hayatızın sizi yıpratmaya başladığını düşündüğünüz, artık daha bir olgun olduğunuzu hissettiğniz bir anda biri çıkıp gelirse.
böyle bir hikayeyi nereden anlatmaya başlamalı ki, neyi referans alıp budur hikayenin başı diyip, sonu belli olmayan yinede bir parça huzur ve merak uyandıran hikayeyi sözcüklere dökmek. onu farkettiğiniz ilk gün müdür yada onu size getiren bir önce ki günleriniz midir. haksızlık etmek için konuşulan günlere, bu uğraşa girmeden bir yol olsa keşke. oysa ilk sohbetlerde bir hikayenin başlangıcına imza attğımızı bilsek daha farklı olurduk. çünkü birer kahraman olmanın verdiği haz bir yana, sadece bizim bileceğimiz bir öyküdür.
Sohbetler devam ettikçe bazı düşüncelerin unutulması en iyi örnektir bence, neden başladığınızı neden devam etmemeniz gerektğini mesela. cunku sız onu hayalı sevgılınıze betzetmıs oysa sız onun için sadece hayatına giren yabancı, gülümsemesine neden olan birisinizdir. siz kabul etmesenizde birgün ansızın gidecek ve gururdan da vazgecmek ıstemedıgınızden gelecek herhangı bır kıvılcımı alevlendırmeyeceksınızıdır. sızın ıcın onun hayali sevgili olarak kalması belkide en iyi seçimdir.
çoğu insanın hayatında bir kez bile olsun bilinç altında yarattığı sevgili.
ruhundaki yanlızlığa bir kaç dakikalığına da olsa arkadaşlık eder, bir kaç dakikalığına "yalancı mutluluk" ile huzur bulur insan.
sonra yaktığınız sigaranın dumanı gibi uçup gider bünyenizden bu sevgili.