pratik olarak anlatacak olursak şöyle bir şeydir hayali ihracat;
devlet ihracat yapan şirketlere verdikleri verginin bir kısmını iade etmektedir.
ihracat tutarı ne kadar fazla ise iade alınacak vergi de o kadar fazla olur.
hayali ihracat yapacak olanlar ilk önce yurt dışında * bir şirket kurarlar.
bilmem kaç milyon dolarlık deri ceket gönderilmiştir şeklinde bir fatura düzenlenir ve karşı taraftaki şirket te bunu onaylar.
daha önceden yurt dışında bir bankada bekletilen para bu ihracattan gelmiş gibi türk bankalarına aktarılır.
deri ceket ihrac ediyoruz diyen şirketlerin paçavralar, deri atıkları taşıdıkları ve sınırı geçince boş bir arsaya bu malları boşalttıkları anlaşılmıştır.
yani ortada herhangi bir ticaret, bir deri ceket alım satımı olmadan faturalar düzenlenmiştir ve devletten bu ihracat için vergi iadesi alınmıştır.
Hayallerde kalmış ihracat. Ne günlerdi be. Toplam ihracatımızın yarısı 80- 90 larda bu şekilde yapılmaktaydi. Havadan para yağıyordu sanki.
Hey gidi günler hey.
hayalperestler, hayal meyal aşklar, hayaletler ve bunun gibi hayal etmesi güzel şeyler ama hayalin kötü tarafları da oluyor aynı başlıktaki gibi. dünya ticaret literatürüne hediye etmişiz bu kavramı. böyle hayalden ihracat yapanlar havadan çok para kazanıp zengin oluyorlar. biz yine de fazla olmasa bile paranın, aşkın, sohbetin hayalisini yaparak fantezi zengini olmayı tercih etmeye devam edelim.
sözlükte kimi hamile bırakmayı isterdiniz diye bir başlık açan ve kendini komik sanan, ilgi fahişesi aktroll. şempanzeler bile bundan daha akıllıdır. rize'nin rus işgalinden kalan bir artıktır.