milliyetçiliğin kurgulanmış ve öğretilmiş bir şey olduğu ve milli birliği tesis eden argümanların somut ögeler olmayışını esas alan görüştür.
yani milliyetçilik halkı bir arada tutmak ve ortak hedefler belirlemek için uydurulmuş bir ideolojidir.
örneğin bir doğulu bir karadenizli ile aynı ortak kültüre sahip olduğunu ve aynı milletten olduğunu savunur fakat onun kim olduğunu dahi bilmez. ve arada "ortak noktalar" var diye öğretilsede, aslında farklı noktalar daha fazladır.
hepsini değil; sadece ilk iki bölümünü her milliyetçinin en az bir kez, ama dikkat ederek okuması gereken kitap.
ondan sonra kendilerini uzay boşluğuna fırlatılmış gibi hissetmezlerse ben de birşey bilmiyorum...
milliyetçiliğin kökenleri ve yayılması üzerine duran bir kitaptır.
BUGÜN içinde yaşadığımız dünya bir uluslar sistemidir. Çok değil, yalnızca 150 yıl önce, bugün varolan ulusal devletlerin yarısı bile henüz ortada yoktu. Son iki yüzyıldır milyonlarca insan, kendi uluslarına olan bağlılıkları nedeniyle başkalarına kin ve düşmanlık besledi, farklı ulustan insanları katletti. Bu bir yana, insanları bile bile ölüme gidecek kadar fedakar kılan bu bağlılığı, bir ulusa ait olma duygusunu nasıl anlayabiliriz? Benedict Anderson, milliyetçi siyasal hareketler üzerine yapılmış çoğu çalışmanın sormadığı bir soruya yanıt arıyor: Ulusların doğuşunu ve gelişimini, dinsel cemaatlerle, hanedanlıkların çöküşüyle, kapitalizm ve yayıncılığın gelişmesi, resmi devlet dillerinin oluşumu ve "zaman" kavrayışımızın değişmesiyle ilişkilendiriyor. Ulusu, kan bağı ve din gibi eski tip cemmatlerin yerin alan hayal edilmiş bir toplulk olarak ele alan yazar, milliyetçiliğin, ilk kez Amerika'da ortaya çıktıktan sonra emperyallist güçler ve nihayet Üçüncü dünya'nın anti-emperyalist mücadeleleri tarafından kopyalanıp çoğaltılabilir bir model oluşturduğunu savunuyor.insanlığı ve coğrafyayı ulusal sınırlara bölerek, herbiri kendinin "en eski ve en köklü olduğunu" iddia eden ve sürekli "dış düşmanlara" karşı bir "biz" kimliğiyle kendilerini meşrulaştıran ulus-devletlerden kurtulmak mümkün mü? Anderson, ulus ve milliyetçilik üzerine, resmi-tarihten gelen önyargılarımızı ve inançlarımızı sarsacak ve yeniden düşünmemizi sağlayacak tezleriyle, ilgiyle okunacak bir tarih sunuyor bize...