pekçok küçük çocuğun sahip olduğu arkadaş şeklidir. hayalindeki arkadaşıyla yapar her şeyi. mesela benim küçükken joey diye bir hayali sevgilim varmış. onunla oynarmışım bir tek. * bu joey o zamanlar çok meşhur olan bir dizide oynuyormuş ama hangisi bilmiyorum.
- piuuu bulaşıklar birikti lan sıra sende tyler
+ tamam aq yıkıyorum
- marla kaçta gelecek lan bir grup döndürsek
+ olmaz olm, git şu tıkanan klozeti açmaya çalış feci kakam geldi
- aq prezoları at at sonra klozet niye tıkalı
şaşırtan arkadaştır. hayatımıza amerikan filmleri ile girmiştir. yoksa türkiye de bir insanın yalnız kalması mümkün değildir. konu komşu olmasa akraba olur. yani arkadaş sıkıntısı cekilmez.
dört, beş yaşındaki çocuklarda sık görülen ve o yaşa göre normal bir olgudur. büyüdükçe kaybolur. kaybolmazsa şizofreni belirtisi olduğu kanaatindeyim.
dizilere konu olmuş arkadaştır. lost'ta hurley'in hayali bir arkadaşı vardı yanlış hatırlamıyorsam. küçük kadınlar dizisinde de en küçük kadının hayali bir arkadaşı olmuştu. sonra kafayı sıyırdı heralde zavallı. kısacası kimi dizilere yakışır hayali arkadaş durumları, kimi dizileride zaten saçma olması yetmiyormuş gibi daha da saçma kılar.
tüm dünya inkar etse de herkesin birer tanesine sahip olduğunu düşündüğüm arkadaşlar güruhu. biliyorum, herkesin hayali bir arkadaşı var. ben niye saklıyorum, siz niye saklıyorsunuz? niçin tüm dünya bunları saklıyor anlamış değilim. biri bana anlatsın.
orta ikinci sınıftayken hayali arkadaş yerine, bozuk olan derslerimi düzeltmesi için başka bir gezegenden gelen benzerimle yer değiştirmiştim. benden daha zeki ve çalışkan olan bu benzerimin derslerine vaktinde ve düzenli çalışma özelliği sayesinde sınıfımı geçebilmiştim. kendisini bir de lise iki'de çağırıdm ama gelmedi pezevenk. bereket kredili sistem vardı da sınıf tekrar etmedik.
bir arkadaşımın vardı böyle bir arkadaşı. Necati koymuştu ismini. Sonra bir gün dedi ki canım sıkıldı değiştirdim adını, Mustafa koydum. iyi dedim, sağlık olsun, itirazı olmaz herhalde.