bazen en çok mutlu edendir, bazen de en çok acı veren. eğer ki hayallerinin gerçekten bir hayalden öteye gidemeyeceğinin farkındaysan canını yakar, hem de fazlasıyla.
--spoiler--
hayallerde sınır yoktur. siz sınırda takıldığınız zaman; bir başkası o sınırı rahatlıkla geçmiş olamaz mı? bilinmeyenlere doğru giderken; düşündüğümüz veya düşüne bildiğimiz kadar hayallerimizde ilerleye biliriz.
--spoiler--
Yağmur geçeli sadece dakikalar olmuştu.
Çocuk, yağmurun geride bıraktığı su birikintileri üzerinde tek tek sıçrayarak ve etrafa sayısız su damlacığı sıçratarak taşlık boyunca ilerledi.
Son su birikintisine sıra geldiğinde aniden durdu.
Minik su birikintisinin bittiği yerde bir çift enteresan ayakkabı başlıyordu çünkü.
içinde de iki ayak,
Kafasını kaldırdı çocuk,
Orada daha önce hiç görmediği bir adam vardı ve ona bakıyordu.
Boyu sanki ulu bir çınar ağacı kadar uzundu.
Uzun beyaz sakalı, o yükseklikten çocuğun göz hizasına kadar iniyordu.
Yutkundu çocuk.
Hiç korkmamıştı ama çok şaşırmıştı.
O şaşkınlıkla dilinden döküldü kelimeler:
-Sen gerçek değilsin biliyorum, dedi adama. Seni ben hayal ediyorum!
Adam bütün heybetiyle eğildi.
Eliyle çocuğun başını okşadı.
Sonra:
-Yanılıyorsun küçüğüm, dedi gülümseyerek. Gerçeğim ve ben hayal ediyorum seni.
hayatı canlı tutandır hayaller. insanın hayallerine ulaşamamasından daha kötüsü, hayallerine ulaşmasıdır sözü daha net anlatmaktadır hayat amacının, hayallerin yaşam içinde ne derece önemli olduğunu... gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin büyüyünce de hayalleri küçülenlerden olmamak lazımdır.
uyumadan evvel en güzeli.
ister platonik aşkınızı düşleyin, isterse sevdiğiniz kişiyle aynı sehri kazanma ihtimalini - onun sizden haberi olmasa da- , her hayal güzeldir be kardeşim.
haydi bakalım. saat 3ü geçiyor. uyuyalım.
mutlu rüyalar.
hayal ettiğiniz şey gerçekleşmese bile, o düşlediğiniz en güzel hayaller size yeter. kim bilir belki gerçekleştiğinde düşlediğiniz kadar iyi olmayabilir.
hayal olmasaydı nasıl yaşayabilirdiki insan. hayal insanı dünyada tek kılan malzemedir. renklidir,güzeldir. hiçbirşey olmasa bile hayaller insanı ayakta tutmaya gene yeter.
hayatımdaki en önemli şeylerden birisidir sanırım hayal,hayal kurmak..sahip olamadıklarım ama hep bana ait olan şeyler orda büyüyor orada fizileniyor. bazı şeyler uzakta olsada ben hayallerimle onları yanı başımda tutabiliyorum. seni de anca böyle yanımda tutabiliyorum,napalım yasaksın bana.
büyük bir yanılsamadır. kişileri var olmalarını istedikleri şeylerin bir yan etkisi olarak gördükleri bir aldatmacadır. biraz halisünasyona benzer fakat terk farkı kişinin hayali gereksinim olarak değil de istedikleri için görmeleridir. kafaya çok fazla takılan şeyleri görmek olarak da tanımlanabilir.
kesin emin olamamakla birlikte, hayal kuran kişideki para miktarı limitte sonsuza giderken kurulan hayal sayısı sıfıra yaklaşıyor gibi geliyor bana. ama duygusal konularda kurulan hayaller ile para arasında birebir ve örten bir ilişki olmadığı varsayılırsa, kurulan hayal sayısının sıfırı teğet geçmekle birlikte asla sıfıra eşit olmadığı söylenebilir.
zira, şu anda kurduğum hayalleri hemen gerçekleştirebilecek param olsaydı, onlar hala hayal olarak mı adlandırılırdı yoksa sadece düşünce sınıfında mı değerlendirilirlerdi bilemiyorum doğrusu.
kurduğum hayaller, istanbul'a yağan kar gibi. uzun süre yolu gözlenen, gelişiyle çocuksu bir coşku yaratan türden. hayallerim öyle hayaller ki, gerçekleştiği anda lapa lapa gözüme, gönlüme düşüyorlar. gerçeklikleriyle sarıyorlar. belki biraz üşütüyorlar ama kızamıyorum bile onlara.
ama sonra... çok değil,gerçekten kısa bir süre sonra, sanki hiç varolmamışlar gibi kayboluyorlar haber vermeden. Hiçbir iz, hiçbir kanıt bırakmadan,güneşle birlikte yok oluyorlar. Beni gerçek dünyayla başbaşa bırakıyorlar.
iftira ile ayak kaydırmaya rekabet denilen, rüşvete-peşkeşe serbest ticaret denilen bir yer işte dünya. hakkını arayanın mağdur edildiği, düşenin dostu olmadığı bu yerde, beni anlayan kimse yok. düşünen, ses çıkaran, düşünene ve ses çıkarana izin veren kimse yok... sadece derin bir yalnızlık var. ve beni bu yalnızlıktan kurtarmasını umduğum, yakalayamadığım hayallerim var.
bazen insanları görmekten sıkılıyorum. aynaya bakmaktan bıkıyorum. sadece ve sadece istediklerimi görmek, istediklerimi duymak istiyorum. bazen, sevdiğim insanı görüyorum her gözümü kapatışımda. ama tüm bunların arasında düşünmeye devam ediyorum durmaksızın. bir türlü sıyrılamıyorum gerçek dünyadan.
herkesin birbirini değiştirmeye çalıştığı, çeşitliliğe tahammül edilemeyen bir çevrede, zaman kavramına inanmaya çalışıyorum. insan zamanla hoşgörüyü öğrenebilirmiş gibi...
benim hayallerim kutupta yaz gibi. kendini tanrı sayan insanlardan kurtulmak için, küremi ısıttıkça ısıtıyorum. Gün gelecek hepsini kavuracağım içimde yanan ateşle. gün gelecek dostlarımla değiştireceğim dünyayı.
nilüfer son albümü. iki üç şarkı hariç (tanrım-sen beni tanımamışsın) oldukça başarılı bir albüm. albüme adını veren bu şarkı ise gerçekten çok ama çok iyi. her kulak bu sesi bu sözü duymalı.