hayal

entry257 galeri9
    204.
  1. ilginçtir, şehinşah şarkısı. adını duyunca gülecen belki ama şu sözlere bak. devamında pek bir şey yok, bu bir kısmı.

    öyle bi çırpıda toparlanmaz hayatım
    rüzgarda cigara gibi yol aldı gıyabım
    delilin işi ne? ha bugün ha yarın
    hataların hayatını domaltır hayatım

    ne biçim hayal
    uyandırın uyanalım

    yıl 2014 ah!
    sefiller hem zeminde.
    son verse kan!
    temizle yer bezinle...
    illuminati minimum hangi
    firavun harbi?
    biri bu tayyip...
    bilimum embesiller çevresinde
    biri mücahit
    0 ...
  2. 203.
  3. kuramadığım, kurmaya korktuğum, kurabilenlere hayran olduğumdur.
    0 ...
  4. 202.
  5. olmadan yaşayamayız herhalde. mutluluk kaynağı.

    şimdi kendi kendime küçük hayaller kurdum. ve anladım ki, bunlarla bile öylesine mutlu oluyorum ki, hani sahiden gerçekleşmiş gibi. gerçekten hayal ettiğimi elde etmiş gibi hissediyorum. çocuk gibi gülümsüyorum.

    sonra düşünüyorum, peki bunu elde etmem gerçekten mümkün mü ?

    o küçük şey, dilediğim küçük şey gerçekten mümkün olmuyor.

    ah ne kadar çok isterdim elde etmeyi. olmuyor ama işte amk.
    1 ...
  6. 201.
  7. "Mantık sizi A'dan B'ye götürür, hayal ise heryere."

    A. Einstein
    0 ...
  8. 200.
  9. Gerçekleşmesi istenilip ister peşinden koşun ister aheste aheste yürüyün hiç bir zaman gerçek olmayacak olandır.

    (bkz: Merhaba ben heves sikici)
    1 ...
  10. 199.
  11. kurmayı bırak aklımda ona ait bir parıltı belirse bob marley eşliğinde bir kupa americano içip kendime geldiğim durum. hayal kim gerçeği bile yaşamayan ben kim...
    1 ...
  12. 198.
  13. 197.
  14. eski sevgilimin en yakın arkadaşım kardeşim dediğim insanla iyi anlaşması çok fazla hayal olur sanırım.
    0 ...
  15. 197.
  16. hayal, düşününce güzel aslında hayaller. ama hayaller gerçekle karıştığında ne kadar güzel olur. benim için baya bir güzel oluyor. bir iki haftadır gerçeğe karışmış, bulanmış hayallerle yaşıyorum. onu görüyorum sokakta, evde olduğum her yerde işte. gözlerimin önünden gitmiyor gibi. işin ilginci konuşuyor da konuşuyoruz. bazen gerçek sansam da hayal olduğunu biliyorum onun. deliriyorumdur belki de delirmişimdir ama mutluyum bu halimden.
    0 ...
  17. 196.
  18. hayallerim suya düşmüş,
    düşsünler,
    beni hüzün denizi boğmuştu
    onları da boğsun
    yine beraber oluruz böylece.
    hayallerimle.

    hayallerim
    düşecek bir su daha bulursanız
    bu su gözyaşlarımdan oluşan bir
    tuz denizidir.
    ve tuzlu suda yüzmek kolaydır..
    2 ...
  19. 195.
  20. bir balık burcu için her gün kurulan zihinsel dünyadır.
    bol aynalı loş ışıklı ev, iskambil kağıtları, biraz içki, seçkin tütünler ve kadın.
    0 ...
  21. 194.
  22. hayat ve hayal, birbirini tamamlayan iki kavram.
    0 ...
  23. 193.
  24. tamamiyle size ait olan başyapıttır. yönetmen de sizsiniz, senarist de. oyuncu da sizsiniz, kameraman da. tamamen özgürsünüz. tadını çıkarın.
    0 ...
  25. 192.
  26. gerçekleştiğinde varolmak için hiçbir amaç kalmaz. kişiyi ayakta tutan, hayal ve amaçtır. sahip olduktan sonra geriye koca bir hiç kalır.

    "hiçbir şey, hayal ettiğin bir şeye ulaşmak kadar yıkıcı değildir."
    0 ...
  27. 191.
  28. Bazen gerçekle karıştırılan.
    dünyasında yaşanılan şey.
    0 ...
  29. 190.
  30. Her an her dakika kurduğum şey. Engelleyemediğim şey lâkin artık şizofren hayatı yaşamaya başladım.
    0 ...
  31. 189.
  32. hayalleri dik tutmak gerekmez. zira hayaller her seferinde siki tutmanın bir yolunu bulur. Ya kırılır yok olur ya da gerçeğe dönüşüp
    0 ...
  33. 188.
  34. gerçekleşebilmesi çok düşük inançlar demetidir.
    8 ...
  35. 187.
  36. Kurusıkı hayallere nasıl ateş etmesi gerektiğini öğretmek gerek. Benim hayallerim var mesela yaşım kadar. Çok da değil öyle 23 tane. Her seneye 1 tane olsun diye düşündüm. ilki dişlerimin çıkması içindi; hiç unutmam. Sonra dişlerimi nasıl kaşımam gerektiği üzerine düşünmeye başladım. Bir senem bir senemi tutmamaya başlamıştı. Çok sıkıntılıydım o zamanlar. Ne bulsam kemirmeye çalışıyor gibi görünüyordum. Kültablası yutmaya çalışırken görenler olmuş da neyse pek detay vermeye gerek yok. Sonraları 3 yaşında olmaya karar verdim yıl gereği. Çok hızlı geçiyordu zaman denen götveren, tam “Çok büyüdüm lan!” dediğim zamanlar… Kelime falan söylüyorum, ben bu gidişle cümle kurarım!” derken hiç anlamadan okuma öğretmeye başladılar bana. Sonra yaşımı söylemeyi de öğrendim; üstelik yazarak! Artık 7 yaşındaydım! Kimse duramazdı önümde!
    Bir ara sınıf atlatmayı düşündüler büyüklerim, neden ya da nasıl bilmiyorum. Okumayı da 5 yaşında öğrenmişim ki ondan da haberim yok. O sıralar 2. sınıf okutan annem idealist bir tavırla reddetmiş bu isteği. Bilmiyorum belki de beni böyle kandırıyorlar. O senem öyle ya da böyle geçti. En büyük hedefim annemin sınıfında okumakken derbeder oldum henüz o yaşta ve annemin beni reddetmesinden sebep.
    Hiç unutmam, annemle babam konuşuyordu çok gereksiz sıcağın olduğu bir Diyarbakır günü… Ama sadece günü… Gün derken sabahtan bahsediyorum; çünkü geceleri çatışmalar başladığı vakit babamın kafamı koltuğu altına aldığı geceleri hatırlamak istemiyorum. Çok da karanlıktı üstelik, 7 yaşındaki bir çocuk için fazla karanlık…
    Ertesi gün öğrendim; izmir’e dedemin ve anneannemin yanına gidecekmişiz. O an tüm hayallerim gerçek olmuştu zaten. Düşünsene! izmir! izmir derken yeni ergenlerin “Abieeee issssmieeer!” demelerinden bahsetmiyorum. izmir’e gidiyorduk ve ben geceleri halıda başım babamın koltuk altında uyumayacaktım artık. Anneannemin kahvaltısıyla uyanıp, onun koynunda uyuyacaktım. Gittik de izmir’e. Çok güzel başladı her şey. 2. sınıftım artık ve 2. sınıftan 3. sınıfa geçtiğimde kapının önünde kendi kendime şöyle dediğimi hatırlıyorum: “Ben bu kadar büyüdüm mü ya!?”
    Çok büyüktüm artık, 3. sınıftaydım boru değil! Ama istediğim gibi gitmedi sanırım o sıra bir şeyler; çünkü ortaokula kadar olan kısmı pek hatırlamıyorum. Hoşuma gitmeyen anları unutmamla anlatır beni insanlar ve sanırım haklılar bu konuda. O sırada olmasını istediğim bir şey de yoktu sanırım. O yüzden bence.
    Daha yeni yeni öğrenmeye başlıyorum o sıralar bir şeyleri. Okulun en güzel kızına yazmadan elde etmeyi ya da hiçbir şey yapmadan hocanın gözüne girmeyi… O sıralarda pek bir beklentim yokmuş aslında hayattan şimdi düşününce.
    Velhassılı lisedeydim. Artık daha fazla büyüyemezdim. Son nokta buydu. Tam da bunları düşündüğüm sıralar öyle bir aşka tutuldum ki; her şeyin üzerinden geçmek ve yeniden öğrenmek zorunda kaldım.
    Her şeyi öğrendiğimi varsayıyordum o sıralar. Lise son sınıfa kadar hatta. Her şeyi biliyordum. insanlar nelerden hoşlanır, nelerden nefret eder, kimi nasıl çözerim vs. vs.
    Hiçbir şey bilmediğimi Öğrenci Seçme ve “Yerleştirme” Sınavı öğretti en başta. Sonra da o sene boyunca bire bir etüt vermeye başladı. ilk ders arkadaşlıktı. “Bugüne kadar bildiğin her şeyi unut!” dedi bana ilk derste. Ağzımı açamadım başta, sevdiğim insanların isimlerini söylemeye başladım. Ve o her ismin anlamından yola çıkarak kişiliğe bağladı her şeyi; ama her şeyi. Ben inanmak istemedikçe kafama vura vura anlatmaya çalıştı.
    inanmadan 1 sene geçirdim. Sonuç? Tabii ki mutlu son… Onca sene hayal kurmamışım, o kadar insana güvenmişim.. Tabii ki haklı çıkacaktım. Artık ben de gıpta ettiğim insanların arasındaydım. Üniversite öğrencisiydim. E bu da boru değil! Öğrenciyim ulan diye bağırasım vardı her yerde. Ama unuttuğum bir şeyler vardı…
    Hiç unutmam, ilk senelerimde o bar senin bu bar benim gezerken arkadaşlarım aradığında dışarıya çıkardım önümdeki henüz tanıştığım hatunu kaptırmak pahasına… Ayıptı çünkü, yanlış hareketti bizde onlar. Yapamazdık, olmazdı… Sonraları, o hatunu değil kaptırmak, dışarıdan kapan kişi olmak için sarfedilen çabalara şahit olduğumu hatırlıyorum da… Üzerine pek konuşmasak daha iyi…
    1-2 hatta 3 sene derken hayallerimizin peşinden koşmayı bırak hayal kurmayı unutmuşuz. Şu sıralar kurduğum hayaller pek amatör, pek bir “Ya bi siktir git yaaa!”. Her şeye tamam da peki en sevdiğimize dönemiyor muyuz? En sevdiğimiz an’a? Her şeyin en güzeli sevdiğine dönmek değil mi sonuçta ya da rahat ettiğine? En son biraya dönmek gibi mesela? Cila hesabı ama içmeden uyuyamam tribi gibi…


    Ama hayatta alkol olmadan olmayacağını anladığımda çok gençtim işte. O sıralar bu satırları yazıyordum...
    1 ...
  37. 186.
  38. sonu hep kırıklık olan düşünceler ve duygular bütünüdür. hayaller, hayal kırıklıklarından ibarettir.
    2 ...
  39. 185.
  40. gerçeğin düşsel simülasyonudur. umutla değil eylemlerle şekil bulmalıdır.
    0 ...
  41. 184.
  42. bu gecede kurduğum, gerçekleşmesi imkansız olaylar topluluğu. bende şans yok hacı.
    1 ...
  43. 183.
  44. hayal bizi ayakta ve hayatta tutan düşünseli dir. hayallerinize ulaşmak zorunda değilsiniz bırakın o hayaliniz bir kenarda kalsın zor ve karanlık anlarınızda tutunabileceğiniz bir hayaliniz olsun. umut versin. adı üzerinde hayal. eğer gerçekleştirmek istiyorsanız buna hedef denir bir hayal in hedef olabilmesi için de rakamsal bir veri olması lazım . mesela benim hayalim bir masteng parılparıl cantları gaz verdiğinde gürleyen motoru simsiyah bir masteng. bu hep kafamda ama hayalden çıkaracak olursam 30 yaşımda bir masteng sahibi olacam diye bu artık bir hedef haline gelir.

    hayal uyanık adamın rüyasıdır..
    0 ...
  45. 182.
  46. Hayalin üzerine çizik çekince hayat oluyor.
    2 ...
  47. 181.
  48. Bu akşam bir sızı duyup etimde
    Kadın, kadın diye içimi oydum
    Ruhuma bir serin yer istedim de
    Alnımı mermerin üstüne koydum

    Birden karanlıklar sökülüverdi
    Odama bir hayal dökülüverdi
    Karşımda kıvrıldı,bükülüverdi
    Onu gözlerimle çırılçıplak soydum

    Artık ben ne günah olsa işlerim
    Yumuşak yastığa geçti dişlerim
    Bir an kadar sürdü can verişlerim
    Ey kadın bu akşam sana da doydum

    Necip Fazıl Kısakürek.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük