ulaşamıyacağınız ütopik hedef belirlenmesi sonucu karşılaşılan göt olma * durumu. "emeller arttıkça elemler artar" diyerek şair çok bir şık özetler durumu.
günlerdir adamın msnde çevrımiçi olmasını beklemişim. yine kestirip atmasın diye muhabbeti uzatmak için yapmadığım şebeklik kalmamış. ama işe yaramamış bu şebeklikler ki adamla muhabbetim 5 dakka sonra bitmiş.aradan 2 saat geçmiş. koskoca 2 saat!
altta msnin o turuncu ışığını görüyorum. bakıyorum onun adı. allaaaa diyerekten sayfayı açıyorum yazılan şu:
'seninle konuştuktan sonra klavyem bozuluyor
nasıl düzeltiyorduk'
'seni deee.. klavyeni deee...'
demiyorum tabi. 'alt+shift' yazıyorum sadece.
tanım: olay baştan sona hayal kırıklığının canlı örneği.
çok kötü birşeydir. siz bazı şeylere umut bağlarsınız, o olacak bu sefer yapacağım, başaracağım dersiniz fakat olmaz ve büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız. asıl insanı yıkan hayal kırıklığı değil, umut bağladığı şeyi kaybetmektir.
kimin neyin hayal kırıklığına uğrattığına göre o tarifi yapılamayan acının düzeyi değişir.
bir insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında ne kadar sürerse sürsün bir şekilde atıyorsunuz üzerinizden o hissi. tanıyamamışım, yanlış tanıtmış, gerçekleri gördüm .. gibi avutmalarla kendinizi kandırabiliyorsunuz.
ama
sizi hayal kırıklığına uğratan kendinizseniz.. işte o zaman hiçbir şey avutamıyor. ne deseniz ne yapsanız hiçbir şey değişmiyor. yıllardır tanıdığın sen'in aslında sen olmadığını görüyorsun. hani benim inandıklarım, hani savunduklarım, hani ben asla böyle olmazdım... diye diye kendi kendinizi yiyip bitiriyorsunuz. her aynaya baktığınızda o nefret duygunuzu tekrar tekrar yeniliyorsunuz. en kötüsü de birilerini affetmenin kendinizi affetmekten daha kolay olduğunu fark ediyorsunuz..