sana her koşulda güveneceğini söyleyen birinin sana güvenmemesi, seni ömür boyu seveceğini söyleyip sevmemesi gibi ümit verme ama icraat göstermeme durumlarında yaşanabilmesi muhtemel olgudur.*
her zaman yaşanılan ve her seferinde aynı şekilde uzun zamanla hayalin işe yaramadığını anlayıp bütün hepsini çatıdaki sandığa gömmekle biter.. eğer bir gün gücüne kavuşupta tekar geri alasın diye...
Hayal kırıklığı
bu mektubu alıp okuyorsan demekki hala bu evdesin.. peki ne halldesin umarım iyisindir umarım hayal kırılıkların yoktur hala.. yoksa varmı gitmedinmi hayellerinin peşinden herkes gibimi oldun ? hani bir gün mutlaka gideceğin yerler vardı hala vamrı yoksa ? beceremedin demi korkaksın hala içinde fırtınalar çıkarken sessiz kaldın hep yaptığın gibi .. yoo bu mektubu bir kere eline aldın sonuna kadar okucaksın.. ben senin yıllar önce çatıdaki sandığa attığın hayallerden sadece birisiyim.. hani hep yapıcam dediğin varya ama hep korktuğun sadece yalnızken kendi kendine söylediğin ama en ufak bir sallantıda bıraktığın.. şimdi söyle bana değdimi beni bir kenara itmene sanki hiç yokmuşum gibi yaşamaya değdiği ..
ağlıyorsun demi yine sesiz ama bir kere bile bağıra bağıra ağlıyamadın ne kadar zavallısın sen ne kadar çaresiz ve ezik .. hep katçın şimdi bu köhne evde tek başına yaşamaya mahkumsun sevdiğinede seni seviyorum demedin onu bile yapamadın..
aslında daha çok söylenecek söz var kırdığın hayaller için.. ama sana bu kadarı fazla bile şimdi git yalan dünyana.. yine sesiz ağla yalandan gül sevmediklerini seviyormuş gibi davran hatta eşine ona aşıkmışın gibi sarıl belki kendini kandırmaya devam edersim..
bugün yaşadığım derin mutsuzluğun sebebi, 2 yıldır beklediğim iş ilanı sonunda yapılıyor fakat başvuru koşullunu 1.08 puanla kaçırıyorum.
Hayal; rekabet kurumunda uzman yardımcısı olmuşum maşım 3 milyar (eski YTL) falanmış.
Hayalkırıklığı; KPSS 5 puanım 85 değil, 83.920 imiş.
Kızdım sonra kendime, "ayda 3 milyar kazanmak" gibi bir hayâl...(!)yakıştıramadım kendime.
"dünyayı daha tahammül edilir kılmak" gibi ulvi şeyler olmalı hayâl.
kişinin gidişattan yola çıkarak kurmaya başladığı hayallerin belli bir noktada gerçekleşmeyeceğini kesin olarak anladığı anda yaşadığı bozgundur. başetmek kolay mıdır? hayır...
aşık olunan kişi tarafından davet edilen yere gitmenin akabinde zat-ı şahaneyi bir kızla elele görmektir hayalkırıklığı. bu nokta da hayalkırıklığının büyüklüğü aşkının büyüklüğüyle doğru orantılıdır.
insanda hiçbir yakın temasla oluşmamasına rağmen acısının ayak kaval kemiğinin kırılmasından bile cok olduğu üzüntü. etkisiyse kimi kırıklıklarda bir ömür boyu bile sürebilir.
tadına varılsa, birazcık yaşansa ve kırılsa, yüreği böylesine yakmayacak kırıklık. hayalin çok görülmesi hali. zaten hayaldir, avuntudur. bir de kırılması zor gelir. çok zor gelir.
bir dönem yürekten gözyaşları döktüğünüz, her gece yatmadan saatlerce onu bize bağışla diye dua ettiğiniz(bazen de neden o diye isyan ettiğiniz) insanı hastane koridorlarında beyaz formalar içinde günlük işlere koştururken görüp de bir yabancı gibi görmezden gelmek ve gelinmek.en azından dualar kabul oldu diye teselli etmek geriye kalan!
özlediğinizi sandığınız birine ya da şehre yeniden kavuştuğunuzda aslında artık özlem duymanızı gerektirecek bir sevgiyi içinizde barındırmadığınızı hissetmektir hayal kırıklığı.