insana bahşedilmiş en ütopik duygulardan biri bu. düşünsene, hayalindeki dünyandan her şey yapabiliyorsun ve daha da güzeli herkesin hayalindeki dünya birbirinden farklı. bu kadar renkli ve uçuk başka bir şey yoktur.
ayrıca hedeften önceki son duraktır hayal gücü, hayal etmek. önce hayal edersin, gerekli kıstasları tamamlayınca hayalin bir hedefe dönüşür.
örneğin bir okul müdürü olmak hayaldir. ama ben mezun olduğum okulda okul müdürü olucam derseniz bu hedef olur.
" insanlar tv izlemektense kitap okumak gerektiğini, tv izlediğimizde hayal kuracak bir şey kalmadığını söylüyor. kitap okuduklarında ise yazar olayları anlatırken hayal kurmayı bize bırakırmış. boşlukları bizler doldururmuşuz. lakin ben bunu da yeterli bulmuyorum. yazar bir çit çiziyor ve bu çitin içinde istediğin gibi özgürce koştur diyor. oysa ben çitin ötesini ve onun da ötesini keşfetmek istiyorum. bu yüzden kitap okumak bana sıkıcı geliyor. direkt olarak hayal kuruyorum. kurduğum hayallerin fantastikliğini, gerilimini, dramını veya macerasını ben belirliyorum..çitin ötesine geçip geçememe gibi bir derdim olmuyor. ben zaten çitin ötesindeyim."
uykudan önce hani yastığa başını koyup düş cennetine giriş yaptığın andır..
hani huzurlu ve sessiz bir karanlık gecede,
belki doğanın yemyeşil suskun gözleri,
aslında güneşin altın sarısı saçları,
yok yok dünyada olamayacak bir meleğin gülümsemesi,
gibi hissettirecek bir andır.
tanım: yaşamı anlamlı kılan düş cennetini inşa etmek..