kendinizi zaman ve mekan kavramlarının zincirlerinden arındırarak mutlu etmenin basit yoludur.günümüzde çoğu insan hayal kurarak mutlu olma kavramını bayağı bulsa da;bu onların ya gerçeklerden kaçtığını ya da gerçeklerin altında ezildiğini gösterir.
yasamaktır, hayal kurmayan insan dunyanın boktan gercekligi içinde sıkısmıstır, hayaller insanın mutlu oldugu tek yer oldugundan insana kısa bir mutluluk yaratan tek eylemdir
gerçeğin çatısı altında kalın duvarları arasında kurulan hayatın, saatlerin; isteklerin vadisinde yürüyen ruhunuzca bir türlü kabul edilmeyip sürekli yıkılıp dökülen parçaların, üzerinize gelen duvarların üstüne gerçeğin ayıklayıp seçtiğiniz parçalarından yapılan resimler: çokca kalemsiz, kağıtsız, kelamlarla açılan düş pencereleridir. büyüsüne inanan için herşeyin mümkün olduğu, inanmıyan için gerçeğin en küçük esintisiyle yeniden parçalanacak olan şehirler, yaşamlar, anlamlar ve anlar. herşey duyumsadığınız gibidir. zaman sızlanmaz, gerçeğin katı ve keskin size batan yanlarının aksine yumuşak ve sonsuzdur. dışarıdan baktığınızda gerçeğin çatısı altında çatılmış küçük ve içine zor sığabileceğiniz tek kişilik bir çadırdır, içine girdiğinizde yer yüzündeki en büyük malikaneyi sakladığını şaşkınlıkla farkedersiniz...
Allahın bizlere verdiği en guzel şeylerden biri oldugunu dusunuyorum.Bir şeyi elde etsen de etmesen de hayal etmek seni bir an o guzel şeylere goturebilir. En kotu gununde bile seni bir an olsun iyi kılabilir.
yaş, sosyo/ekonomik durum, dış görünüş vb. ne olursa olsun, bir insanın vazgeçilmezi. hayatta hiçbir şey kendi hayallerimiz kadar güzel olamaz. bu nedenle hemen akabinde "hayal kırıklıkları" kaçınılmaz olur.