ne yazık ki hayal gücü, var olanla bağlantılıdır. örneğin bütün renkler, toplam üç ana renkten ortaya çıkar. bu renklerin karıştırılması, onların karıştırılması ile - yeni renkler ortaya çıkar. ne yazık ki, var olan renklerden başka, hiçbir renkin yaratılması, düşünülmesi mümkün değildir.
-mahmut abi, hayal gücü sonsuz değil biliyor musun ?
+hadi ya. ben şimdi seni jenna jameson olarak hayal edip, sonra cildini hiç var olmayan bir renge boyayıp, sonra seni şurada duran taksinin arka koltuğunda dom...
-öhühöh, abi orada dur işte, yeni bir renk hayal edemezsin. gördün mü ?
+ha takıldığın nokta oysa çözeriz onu güzel, gel şöyle sen bakıyım...
hayal gücü elbette sınırlı. adı üstünde hayal gücü bilinç altında olanları hayal edersin.daha önce yaşayıp görmelisin ki hayal edebilesin. renk konusuna gelindiğinde ise yeni bir renk hayal edemezsin yeni bir renk keşfedersin. insanlar yıllardır bir takım şeyler icat ederler buda hayal gücü sayılır fakat hep bir şeylerden esinlenerek yaparlar misal: ahmet celebi kuştan esinlenip uçmak istemeseydi hala kara yoluyla giderdin uzaklara.
sonsuz olabilir ama bazen bir son vermek gereklidir. yoksa sonunda hayallerde, rüyalarda yaşayan, hayal ile gerçeği ayırt edemeyen bir kişiye dönüşme riski olabilir. ya da hayalleriniz ve rüyalarınız artık kabuslarınız olmaya başlayabilir. adam şizofren olur mazallah.
(bkz: inception)
biri televizyonu, uçağı vs vs. hayal etmeseydi, ortada böyle bir şey olmayacaktı. hayal gücü sınırsızdır ama herkes için sınırsız değildir. sadece özel insanlar.
renk kavramı tamamen fiziksel ve kimyasal bir yoğrulmadır. görme dediğimiz olay aslında fotonların maddelere çarparak soğrulan/yansıyan fotonların gözümüze gelerek beynimizde elektrik sinyallerine dönüştürülüp yorumlanmasıdır. burada her madde kendine has bir soğurma salma değerlerine sahiptir. bu farklılık gözün görebildiği tayf aralığı olan 380nm ile 780nm arası bölgeye düştüğünde algılayabiliriz. bu aralığı görsel(optik) pencere adını veriyoruz. gelen fotonların dalga boyları bu aralığa düşmezse bunları yorumlayamayız(göremeyiz). örneğin mikrodalga yada ultraviole dalga boylarını göremez insan. bunları görebilmek için teleskoplar kullanırız. kim bilir belki bunlarında renkleri vardır.. gamma ışımalarını gördüğünüzü hayal edin..
insan aklı, o güne kadar gördüğü nesne ve kavramların sentezini hayal eder. evrende olması mümkün olmayan şeyleri hayal edemez. bu sebepten hayal gücünün üreteceği şeyler evrende olabilecek şeylerle sınırlıdır.
örneğin kanat ve at kavramlarının farkındadır. kanatla at kavramını birleştirir, bir pegasus hayal eder. varolan şeylerden sentezlenmiştir yani. bütün hayal ürünü şeyler, olan şeylerin kombinasyonudur. dolayısıyla tutarlı bir önermedir.
yazarın örneğinde sorduğu soruya kendi verdiği cevap ile saçmalanmış yanlış önerme, ibrahimoviç'in ingiltereye attığı golü buradaki hiç kimse görmeden hayal edemezdi gerçeği hayal gücünün sonsuz olduğu gerçeğiyle aynı paralelde ilerlemektedir.
-hiç olmayan bir renk hayal et
-fuluje
-o ney ki ne?
-olmayan bir renk
-nasıl?
-fuluje rengi
-error...
hayal gücü sınırsızdır. çünkü hayal edebildiklerinin sınırı yoktur. mesela; hayalinde angelina jolie ile sevişebilirsin hunharsızca ve bunun sınırı yoktur ve bu bir hayaldir.
ama senin bahsettiğin olay zaten masa ve sandalye gibidir. yani hayalden yoktur o renk veya renkler. alfabemizde 29 harf varken bi 30.yu ekleyemiyoruz değil mi?
bu da bahsettiğin o renk gibidr. zaten doğayı veya bir bütünü oluşturan herşey insanın oluşumundan itibaren süre gelen gelen ve tabulaşmış kalıplaşmış şeylerdir. sen bana diyemessin şimdi yılda 364 gün vardır. ama hayal edebilirsin ve hatta 700 gün yapabilirsin bunu. bence hayal gücü sonsuzdur. bahsettiklerin hayal değil gerçektir.
