-insandan insana bulunma kapasitesi değişen ve kullanmasını bilen insanın onunla harikalar yaratabileceği bir düsünce olayı
-muhayyile
-yazarlarda arınılan özellik
küçükken bir yere oturttuklarında saatlerce kalkmadan oturduğunuzda ne uslu çocuk denir. öylemidir bilinmez ama, hayal gücü onu orda tutmamaktadır. sınırları olmayan dünyalara yolculuk etmiştir ruh...
sanırım(?) gün geçtikçe kısıtlanıyoruz,teker teker işgal ediliyor hayal dünyamızda kendi içtenliğimizle kurduğumuz dünyamız.bizlerse bunu engellemeye çalışmak yerine bambaşka bi saçmalığı bir numaralı tercihimiz haline getiriyoruz.ne mi o?başkalarının hayal dünyasını yıkmak,hayal gücü gelişimini baltalamak...istisnasız hepimizin yaptığı şeylerden biri bu.küçücük bir çocuğun oyuncak anahtarını alıp,kapı açarmış gibi yapıyoruz ve sonra bir ses çıkarıyoruz 'çıkıııırt'bu ne mi demek?bak yavrum bu anahtar, deliğe sokup çevirdiğinde bu sesi çıkarır,sende böle yap emi.ve daha birçok olayda ne yazık ki;aynı bku yemekten vazgeçmiyoruz.çocukların en azından bir sesi yorumlamasına bile engel oluyoruz.ve böylece gün geçtikçe modernleşen(!) bizlerin hayal gücüdenilince ne anla(yama)dığımızı bir kez daha tanımlamış oluyoruz...
bill gates'e göre, microsoftun sahip olduğu tek varlık. gerçekten de öyle, microsoftu bugüne taşıyan en önemli yapıtaşı hayal güçleriyle karanlıkları aydınlatan, bilinmez yolları bilinir kılan çalışanlarıdır.
edebiyatı kağıtta var etmeye çalışan edebiyat sevdalısının kalemine küstüğünde yazılacak eseri başlamadan bitirme olanağına sahip olandır. iyi bir kalemde zenginleşir, kötü bir akılda zarar verir, ortası asla yoktur, bulunduğu kişinin niyetine rahatlıkla bürünür.
bilinenin aksine parayla rahatlıkla satın alınabilen büyük bir silahtır. "ege bal yiyınııız işte ege balınııızzz" diye reklamlar ortada dolanırken, çoğu zaman büğyük bir etki bırakan otomobil reklamları bunun açık bir kanıtıdır.
hayatın vurdum duymazlıgından oturu kaybettiğimiz ancak cocuklugumuzda içinde yuzdugumuz havuz.. fil yutan boa yılanını, 'şapka' olarak goren insanlar olarak yavas yavas suyu boşalttık... çeşme acık, ancak problemlerdeki gibi havuzdan bi gider var... ve maalesef dengelenemeyen bir acık...
kafamızın içindeki bir fabrikadır. yaşadığımız olayları yaşayamayacağımız şekilde ve adı üstünde kendi gücümüzle farklı bir boyut kazandırdığımız düşsel güç. eğer ki ileride bu düşüncelerin gerçeklik üzerine çıkartabileceği bir makina icat edildiğini varsayarsak, insanlığa yararı olabilecek çok şeyler yapılır diye umuyorum. tabi bu dünya da zararı biraz daha fazla ağır basar.
entellektüelizasyon kapasitesinin bir numaralı elemanıdır. kişi hayallerinden yoksun olduğunda, kurumuş dalları olan, yaprakları dökülmüş bir ağaç gibidir. hayalgücü kişinin düşünsel hazinesidir. doğruluğu-yanlışlığı tartışmaya açık değildir. eleştirisi de yoktur hayallerin. kritik ancak eyleme dönüştüğünde yapılabilir.
