Mantığı anlaşıldıkdan sonra keyif vermeyen oyun dur. Birinin size; farklı sürelere ayarlı onlarca geri sayım cihazı verdiğini ve bu zamanlayıcılar her sıfıra ulaştığında, ne kadar düzenli tekrar kurarsanız size daha fazla geri sayım cihazı vererek işinizi daha da zorlaştıracağını söylediğini düşünün. Çeşitli sürelere ayarlı geri sayım cihazlarına tavuk, yumurta, buğday vb. doğadan görseller yerleştirilmiş bir kronometre oyunundan başka bir şey değildir aslında.
zaten bulması çok zor olan ahşap levhayı 75 altına aldığım için deli gibi sevindiğim oyun.
pazarda girip daha levhanın satılmamış olduğunu gördüğüm zaman ile satın almak için dokunduğum zaman arasında geçen bir salisede kalp atışlarımın tavan yaptığı bağımlılık yapan oyundur. 43 seviyeyim, herşeyi yoluna koydum ama o tom yok mu o tom, kapitalizmin kölesi olmuş resmen allahsız, bir günde maksimum 12 defa çalışıyorsun zaten; bir günlük çalışma için 15 elmas nedir ya? tarlanın her yeri kurumuş ağaç çalı çırpı dolduğu için bugün içim gide gide işe aldım bu bacaksızı, aldığını yiyemesin, iki yakası bir araya gelmesin, ıslak tuvalet terliğine çorapla bassın başkada bişey demiyorum.
güzel bir oyun evet fakat bu oyuna bağımlı olmadığımı kendime kanıtlamak için bir gün oyuna girmeyeyim dememle bana çiftliğindeki hayvanlar seni özlüyor bildirimini yollamış. ben yokken ineklerimin sütleri gelmiş, koyunlarım yumak olmuş, tavuklarım... neyse ben bir bakayım şunlara denilebilen oyundur.
ac karinla oynanmamasi gereken, kim ne derse desin insani az biraz paranoyak yapan (ornek: acaba kac dakika kaldi pastamin pismesine...) ciftlik oyunudur.
hayatta hamburger filan canim cekmezken sirf bu oyun yuzunden gittim hamburger yedim.
ilk gunler yaptigim islere odaklanamiyordum bu oyun yuzunden. neyse ki tiryakisi oldum ve bunyem alisti.
sevgilimleyim ve en fazla 1 saat sonra 2 ayligina ayrilacagiz. internetini acmasini rica ettim. neyse acti ve baglandim ipad ile. sordu, ne oldu acil bisi mi var, diye.
"ineklerime yem vermem gerekiyor" dedim. boyle de bi oyun iste...
Ehliyet sinavina girdiğinde siradaki civatayi görünce "a ha eve giderkrnnalmam lazim unutmayayim bdeyip kafaya yazdigim ve acaba nereye lazimdi lan evde civara" diyendusunurken sinavdan koptugumu farkedip, sinnava devam ederken allah kahretsin çiftliğe lazim dedigim, insanin realitesini kaydiran oyun.
orospu çocukları oyun zevkinin içine etmekteler. yardımı alınca mahalleden ayrılan tipler, yardım edince mahalleden atan tipler...
yine sarmıştım 1-2 haftadır. bıraktım bunlar yüzünden.
gayet güzel yolda, evde, okulda, işte, uyumadan hemen önce, uyuduktan sonra, sabah kalkınca, çok can sıkıldığında, sigara krizi geldiğinde oynanası bir oyun hatta ve hatta uludağ sözlük olarak bir komşuluk bile kurulabilir.
Allah aşkına biri bana hile öğretsin çıldıracağım bu oyun yüzünden. Ağılımı ve ambarımı genişletecem diye ömrüm çürüdü. O lanet kapitalist, emperyalist, başıbozuk, üçkağıtçı ve dahi dolandırıcı olan Tom un da Allah bin türlü belasını versin, başka da bir şey demiyorum.
geçenlerde dolmuşla gidiyorum bildirimlerde açık oyunun kapatmamışım neyse ineklerin süt toplama zamanı gelmiş telefondan birden mööö mööö mööö diye zil sesi gibi ses oluştu millet birden bana baktı bende sırıttım öyle.
