işten çıkmışsındır ki bir bakarsın senin minibüs gidiyor!
arkasından ıslık çalıp, yetişiverirsin zor bela.
minibüs beklememiş olmanın mutluluğunu yaşarken fakir bir sevinçle, bir yandan münibüs parasını uzatmak için ceplerini yoklarsın.
ve işte o an... son cebin de boş çıkmasıyla anlarsın ki üzerinde nakit para yoktur.
kendi kendini sikesin gelir. ceketinin cebine girip, yok olmak istersin. kredi kartlarını yutup boğulmak, oracıkta ölmek...
(bkz: harakiri)
arkadan baktığında gördüğün kişi uzun dalgalı saçlı bir kızdır fakat yanına gittiğinde onun erkek olduğunu farkedersin ve o an "..." malum sözü söylersin.
çok yakın ikinci anne-baba denebilecek bir aileyle kahvaltı ortamında yaşadığım olaydır.
+iyi ki boğa burcuyum aysel teyze yaa
-ben de iyi ki yengeç burcuyum ahahh
+seni biliyoruz teyze yaa yengeçler boğalar efso, bu dünyada bir de yay may olmak vardı gereksiz gereksiz..yay diye burç mu olur yaeeaaa pfff
-öyle dedin de şenol amcan yay burcu...
-(hay a... koyiim yaa) aaaaa öyle mi yaa yaylar inatçı olurlar başarılı olurlar ehehhh...
itin götüne bile girmek istediğim bir andı..çünkü adam emekli albaydı!
şunun farkına vardığın an da buna dahil Birbirini tüketmiş insanların ilişkilerini sürdüren şey korkaklık, sevmemen gereken birini her şeye rağmen sevmen sadakattir. karışmasın!
arkadaşının hakkında dedikodu yaparken, dedikodu yapılan arkadaşının aslında arkada olması ve işin garip tarafı görüldüğü halde baska birinin hakkında konuşuyormuş gibi kıvırmak lakin başarılı olamamak.
konu 35 ve üzeri yaşlardaki bir kadının gelinlik giyip giymemesi.
ben tam ne gerek var sade bir elbise yeter diğer türlüsü gerizekalı işi dedim ve karşımdaki demez mi benim ablam 40 yaşında giydi diye renk dönüşümüm kırmızı mor arası.
