ne geldiyse başıma hayır diyememekten gelmiştir şu yaşıma kadar. aman o kırılmasın, aman bunun gönlü olsun diye diye kendimi tuzla buz ettim. şimdi onarmaya çalıştıkça bir toparlanıyorum iki dağılıyorum. böyle bir hal aldım. kimse için kendini yıprattığına değmiyor. onlar bir şekilde yolunu buluyor.
öz güven eksikliğinden kaynaklanır. herkes beni sevsin diye kimseye hayır denilemez sanki hayır deyince seni sevmeyi bırakıcak yalnız kalıcam gibi gelir.
bi yerden sonra salaklıktır. artık başkası yönetir hayatınızı, siz sadece istekleri yerine getiren bir kukla olursunuz. yeri geldiğinde hayır demeyi bilmek gerekli.
en büyük sorunlarımdan biridir. karşı tarafın talep ettiği şey zararıma da olsa çoğu zaman kabul eden, hep fedakarlık yapan tarafım. çok kötüdür, insanı kötü hissettirir.
Yok abi bok var tamam ya da evet diyosun.Karşılıgında aldığın bi hiç olmasına karşın evet diyosun.Tamam ben de her şeyin karşılıklı olmasına karşıyım lakin bi teşekkürü haketmediğim söylenemez.
Merhametten gelir insana bu ozellik. Karsinda ezilen bukulen insana yada istekleri olan insana yada hic bi bok yoksa da seni suistimal edecegini bildigin halde hayir diyemezsin. Kaybedecegini bilirsin ama o hayır lafını kullanmak karsinda bulunanı kiracak diye yeter ki ben mal yerine konayım dersin.
çocuğun yetişme sürecinde verilen eğitim ile alakalı olduğuna inandığım durum. çocukluk travmaları, hayır denilmesi halinde cezalandırma korkusu, bir nevi '' öğrenilmiş çaresizlik'' kolay idare ve kontrol altında tutmak isteyen ebeveyn ve büyüklerin yarattığı sonuç.
ileriki yaşlarında bu çaresizlik ve cezalandırma korkusu ile yaşayan insan, iş, okul ve diğer sosyal gruplarda bu kişilik özelliğinin farkına varan bazı gözüaçık yada piç denilen insanların istismarına uğrar.
çocukluk döneminde ebeveynleri tarafından yaratılan sağlıksız itaat programı, daha sonraki hayatında şifrelerini çözen art niyetli insanlarca kullanılır.
kısacası bozuk aile yapısının ve egoist ana-babaların çocuklarına bıraktıkları bazen nesilden nesile geçen istenmeyen bir mirastır.
Yüzde doksan nokta dokuz hayır diyemiyorum bazen bu beni rahatsız ediyor gerçekten, çünkü suistimal ediliyorum. bazen hayır dediğim zaman
şiddetle şu duygu kaplar icimi.
hayatta öldükten sonra arkasından iyi biriydi denmesini isteyen bireyin yaptığı güzel eylemdir.
yaklaşık yarım saat önce yaşadığım olay. mesaim bitmesine rağmen arkadaşıma hayır diyemedim mesaimin dışında da çalıştım.
kırmak istemezler kimseyi, güzel yüreklilerdir.
ne kaybedilirse bu sebepten, ne kazanılırsa yine bu sebepten. kaybetmek çok kolay da kazanmak zor. hayatta çocukluğumdan beri en zevk aldığım şey top oynamaktır, çocukken top oynadığımız sırada ekmek almaya yollayan teyzeleri hayatta kıramazdım koşa koşa gider-gelirdim. hâlâ yardımlarına seve seve koşarım, hâlâ aynı mahallede oturuyoruz ve bu yüzden mahallede beni çok severler. *
tam olarak ben. lügatımda o kelime yok sanırım. yok abicim biri bir şey istesin o kelime ağzımdan bir türlü çıkmıyor. çünkü çok iyi kalpliyim dimi evet iyi halt etmişim.