gözlemlediğim büyük terbiyesizlik ve saygısızlık olan durum.
bu ülkenin insanlarının çoğunun ezana ne kadar saygısı olduğunu herkes bilir ama gel görelim hayır propagandası yapan bu çadırlar inatla saygısızlık yapmaya devam etmektedir.
oysa ki ezan okunurken bir kaç dakika müziği kapatması gerekirken, inatla ve bence bilinçli olarak emel sayın'ın "bu dünyada sevgi büyük ihtiyaç, herkes sevmeye sevilmeye muhtaç" nakaratlı mavi boncuk şarkısını ve izmir marşını inatla çalmakta.
hayırcıların propaganda yaparken bile ezana saygısızlık yapacak kadar sığ ve halkı anlamayan kitlelerden oluştuğunu net bir şekilde görebilirsiniz.
soruyorum; hala hayır vermeyi düşünüyor musunuz?
sanırım evet vermek için koskoca bir gerçeği gözlerinizin önüne serdim, bilin ki şeytan ayrıntıda gizlidir.
dinde öyle bir kural yok hacı abi sen yanlış gelmişsin.
sadece etik değil. etik olmayı ya da olmamayı da kimse takmıyor artık. çevirirsin kafanı, yoluna bakarsın.
ilk önce ezan nedir sorusuna cevap getirin. ezan, dinin herhangi bir yerinde geçmeyen, kişiler tarafından bulunmuş namaza çağrıdır. eğer her ezanı duyduğunuzda oturup bunu allah'ın kelimeleri olarak yorumladığınız için ağzınız açık dinliyorsanız, bu işte bi terslik var demektir. müslüman olduğunuzu iddia edip kendi dininizi bilmiyor olmanız kadar saçma bir durum daha yok.
peki nereden geliyor bu ezanın bu kadar yüceleştirilme mevzusu? sizin gibi kör kütük cahil müslüman kesimin, din ile ilgili olan her şeyi gereksizce fazla ilahi bir seviyeye çıkarması, abartması, hatta böyle cıvık cıvık bokunu çıkarmasından kaynaklanıyor. fakat, size de suç bulmuyorum. erkek egemen bir dünyada yetişen, kendini alfa erkek zanneden hacı-hocaların ortaya attığı iddialar ve kurallara işinize geldiği için uyuyor ve dini saçma sapan yerlere çekiyorsunuz. bak, eğer kur'an'dan bir kısım okunuyor olsaydı ve bu saygısızlık yapılıyor olsaydı, sizin gibi cahil sözde müslümanlardan nefret ediyor olmama rağmen ben dahi kızardım bu duruma.
ayrıca, ezanı bu şekilde yorumluyor olmanızın en büyük sebebi de, söylenilenlerden hiçbir şey anlamıyor oluşunuz. arapça bilmiyorsanız, oturursunuz ve ezanın türkçeleştirilmiş halini okur ya da dinlersiniz. tam bir çeviri olup olmadığı hakkında yorum yapamayacağım, fakat o kalın kafatasınızın içerisinde zerre kadar beyin parçacığı varsa, eminim oradan yola çıkarak ezana gerçek anlamını verebilirsiniz.
uzun uzun yazmak istediğim şeyler çok, fakat üşeniyorum sizin gibi heriflere laf anlatmaya. özet bu, oturun türkçeleştirilmiş halini dinleyin ya da okuyun ve ardından üzerinde düşünün. sonra konuşalım bunları. öptüm.