sıcak, çok sıcak, daha da sıcak olacak, bu gece...
öhöm neyse konuya dönüyorum; kuzey yarım küre için haziran, temmuz ve ağustos ayında normal olandır. elimizde maden suyu ağaç gölgesine sığınıp oturacağız, yapacak bir şey yok.
hava sıcaksa orda bi terleme eylemi vardır. bunun yanı sıra güneşlidir tabii. güneşe çok kaldığımız zaman yanıklar oluşur, bronzlaşırız. buna halk arasında amele yanığı denir. (bkz: amele yanığı)
ter kokusu formüllü yeni parfümler çıkmış, kıro marka. allahım herkes kullanıyor. kıllanmaya başladım hafiften. illa populasyon, illa artistlik.
şaka bir yana, cidden insanların günde 3 defa falan duşa girmesi gerekir bu sıcak günlerde. ben yaz aylarını düşünemiyorum bile. allah' ım çıldıracaktım. işe gelirken, yapı itibariyle tezcanlı olduğum için, hızlı hızlı yürüdüm. e haliyle de biraz terledim, kendimden tiksindim. iğrencim, tamam sustum.hasılı, havanın şimdiden bu kadar sıcak olması hiç küçümsenecek bir olgu değil.
insanın tatminkar olmamasına örnek başlık. sıcakken soğuk hava olması temennisi, soğukken sıcak hava olması temennisi. bütün bir ömür sürüp gider bu tatminkarsızlık. bu arada baharda da bir tatminkarsızlık mevcuttur. Ne giyeceklerini şaşırıyor insanoğlu...
tanım: Bugun havanın 22°C olmasıyla alakalı başlıktır.
iş yerininin camından aptal aptal istiklale bakmakta olan ben nasıl oluyorda böyle bir havada burada oturabiliyorum diyorum kendi kendime iç geçiriyorum insanlara bakıp sanki hepsi dışarıda kopuyorlar, kırılıyorlar eğlenmekten gibi geliyor.
