doktorlar, hemşireler, arka sıradakiler, yarraklar, kürrekler gibi dandik bir dizi daha.televizyon dizilerinde aşkın yaşanmadığı bi havalimanı kalmıştı zaten.birol güven iyi düşünmüş..
mümkün olduğunca kafeteryalarından uzak durulması gereken, aksi taktirde yediğiniz kazığın etkisinden uçaktaki koltuğa oturmakta zorluk çekip te ayakta yolculuk etmek zorunda kalabiliceğiniz uçakların konma mekanı.
ziyaret edilen sehir/ulke hakkinda kesin bir onbilgiye sahip olunabilecek, o yerin kultur ve toplum yapisindan tutun da, nufusuna ve hatta saglik ve egitim duzeyine kadar fikir sahibi olunabilinen yer. bu acidan da havalimanlarinin oldukca onemli oldugunu dusunuyorum.
mesela zurih'teki havalimani. sakinligi ve duzeniyle dikkat cekiyor, ortalikta cok fazla havalimani calisani gormuyorsunuz, demek ki zurih'te kurulu bir duzen hakim, sehre insem her sokak basi polos gormeyecegim. bunun yaninda buyuk ve ferah sigara icme salonlari goze carpiyor, bu da bir anlamda insanlara duyulan sayginin bir gostergesi, kapasi kapali isteyen girip sigarasini iciyor.
amsterdam havalimani da zurih kazar olmasa da sakin ve duzenli. sadece biraz daha eski, daha az modern bir cizgisi var. havalimani icindeki casino ise amsterdam sehrini oetliyor gibi; kumar, icki, ve sinirsiz seks molekulleri sanki havaalaninin her yerine yayilmis, insani esir aliyor:))
vancouver havalimani ise ingilizce ve fransizca'nin yanisira cince tabelalarla dikkati cekiyor. demek ki burada cok cinli var diye dusunurken sehri gezmeye baslayinca "vay be beyaz kanadalilarin da nesli tukenmek uzere" diye dusunmemek elde degil. bunun yaninda oldukca sakin ve yolcularin duzen koyucu oldugu bir ortam var. eski yontemlerle bir gorevlinin "taipeiii taipeii yolculari ahan da yanima gelsin looooo, hong kong ve sydney sagdan devam etsin" naralari sehrin cok da medeni bir mekan olmadigini haykiriyor. sehri gezerken de bu fikrimde ne kadar hakli oldugumu gormek beni sevindiriyor.
gelelim memleketin guzide havalimanina; istanbul ataturk havalimani... havalimanina indiginizde ilk farkettiginiz sey kibarligin kaybolmasi. yani ucus sirasinda etrafinizda sekiz donen o kibar, o nazik, o anlayisli hostesler bile ucak yere iner inmez "abim gungoren'de bana yazmaya kalkarsan senin agzini burnunu kirar hadi s.ktrin inin ucaktan ne haliniz varsa gorun daha temizlik yapacagiz" bakisi atar ki evlere senliktir. yavasca bavullarin alinacagi yere dogru gidilir ama ne hikmetse herkes en ondeki malkocoglu tipli amcayi takip eder. amca emin adimlarla bildigini zannettigi numaraya dogru gidip bekler, ne hikmetse harbiden de bavullar o numaradan cikar:)) havalimanina iner inmez bir gurultu ve kargasa sarar etrafinizi. eger zurih ya da amsterdam gibi bir yerden istanbul'a indiyseniz havalimani ve otogar arasindaki farklar uzerine bir tez hazirlamaya bile niyetlenebilirsiniz. karisiktir kisaca, hengamedir, korna calan taksilerin sesiyle irkilmektir, amma velakin disari cikar cikmaz ilk sigara istedigin kisiden "olmaz mi abi, buyur" cevabini duyup gulumsemektir.
yiyecek kısmının çok pahalı olduğu yer. nedenini hiç araştırmadım ama gerçekten inanılmaz. burger king falan 3-4 katı para istiyor menülerine. her yer lounge denen kampanyayla biraz rahat edebiliyorsunuz gerçi.