gardrobun üzerine bohçalanıp kaldırılan yorganın küllerinden yeniden doğmasına sebep olmuştur. insan özlüyor o 10 kiloluk yorganı be kardeşim. yorganı hidayete erdirdik şimdi bazanın altında piyasaya çıkmayı bekleyen gocuk var.
Sızı şeklinde bir soğuk. Kış kadar keskin değil. Eğer sobalıysa evin, soba kurulmadan önceki birkaç günün sancılı, arada kalmış havası. Dışarıda fena değil. Ceket, hırka yeterli. Ellere dikkat. Eldiven zahmetli. Çatlayıp kanayan eller ayrı bir dava. Makyajın tam vakti. Ne yaz gibi eriyip akar, ne kış gibi donar. Yüzüne koyduğun gibi kalır. Belki bir arkadaş buluşmasındaki kahveyi içene kadar. Sonbahar buluşması başkadır. Tabi ya, her mevsimin ayrı draması vardır. Ama sonbahar bir çeşit sene başı. Kavuşma,henüz katlanmaya dönüşmemiş. Ortalama renktedir hava. Sakin. Sokaklar insan sesi ama bağırış çağırış yok. Her şey sükunatle olur biter. Bitiş ve başlangıcın kesişimi olduğundan curcunalar arada kaynıyordur belki. Hızlı ilerler. Çabuk biter. Geçiştir sonbahar.
Yazın bize veda ettiğinin habercisidir. En güzel vedadır.
Aynı zamanda sonbahar ve ardından gelecek kışın habercisidir. En güzel karşılama.
içim huzur dolu..
Yavaş yavaş soğumalar başlıyor. Şimdi akşam bir ay sonra gündüzler. Ulan şu korona yüzünden bir denize tam giremedim be. Geçip gidiyor güzelim günler ben komşunun netine kaçak girmekle uğraşıyorum. Bu korona bizi mahvetti.