özel televizyonların ilk günleri idi. seyirci olsun program yapımcısı olsun trt'nin yayın tekelinden kurtulmanın mutluluğunu yaşıyordu. hatta sarhoşluğunu yaşıyordu. bu sarhoşluk star tv'de öyle bir hal almıştı ki hava durumunu sunan sarışın'ı bile son derecede dekolte bir kıyafetle ekrana sürüyorlardı. kadın her gün neredeyse çırılçıplak bir kıyafetle hava durumunu sunar, sonra da o meşhur lafını ederek programını bitirirdi: "havalar nasıl olursa olsun sizin havanız iyi olusun..."
bu kadının adı hülya uğur'du. bir müddet sonra yıldızı söndü tabi. yıllar sonra bir gazetede o günlerde sarışın aptalı oynadığını söyleğini okudum.
aptal yerine konan sadece o değildi tabi. seyirci de aptal yerine konmuştu. tıpkı bu günlerdeki gibi. yani o günden bu güne hiç bir şey değişmedi. acaba devletin tek kanallı ve sıkı kontrollü yayın ilkesi doğru mu idi?