yakılınca renkli ışıklar saçan fişek. yıldızlarla yetinmemek.
uygulanması için gerekli malzemeler: bir adet gece, havai fişek ve onu fitilleyecek bi zat-ı muhterem.
yilbasi eglencesi, renkli patlangac, küresel isinma sebebi, nükleer silah*..
ortaligi rengarenk atese vermesi azimsanamayacak bir güzellik olsa da;
bayramlarda birkac hasari sümüklü cocugun birlesip bir hafta süren eziyetli bayram temizligini birkac dakika icinde toz duman haline getirmesi gibi,
yilbasinda tüm sehir toplanip koca sehri duman altina katiyor..
bu korkutucu güzelligin bedeli, ederi degmiyor sonuclarina maalesef..
yasaya göre kullanımı neredeyse her tür patlayıcıyla aynı tesettüre tabi tutulan kimine göre eğlence kimine göre kuru gürültü. yani bu şu demek oluyor, barındırmak ya da kullanmak için gerekli izinlerin alınması ve polis nezaretinde atılması gerekiyor. atıldıktan sonra da attık işte diye imza veriyorsunuz birde.
şehir magandalarının yaptığı, boğazdaki düğünlerin ardından patlatılmaya başlanan ve oradaki martıların vahşice katledilmesine neden olan sonradan görmeliğin belirtisi.
(bkz: martı katili)
maliyeti yaklaşık 1$-2$ dolar arasında değişen patlangaç. Kendisi barındırılmak için ilk önce belirli bir yerden ateşli silah, avcılık ruhsatı alınmalıdır. Kendisi ülkemizde bir ak-47 ile aynı kefede tutulur. Patlatılması içinde patlatılacağı yerin jandarma, belediye vb. gibi yerlerden "Atış izni" alınmalıdır. Fitilleri yakıcak zat-ı muhteremin ise Ankaraya gelip yaklaşık bir hafta süren kursu başarıyla tamamlayıp "atış belgesi" almaları gerekir. Bundan sonra yapılcak tek şey fişekleri patlatmaktır.
an itibariyle ortaköy semalarında gezinendir...sanırsın ki bir cümbüş, bir bayram, sanırsın ki bir karnaval. sanma! para tuzağı bunlar. ama çok güzel görünüyor breh.
yılbaşı, cumhuriyet bayramı, kurtuluş günü gibi günlerde belediye tarafından; düğünde, şampiyonluk kutlamasında, konser sonrasında parası bol olan tarafından atılan fişektir. hawai halkının icat edip dünyaya yaydığı söylenegelmiştir.*
öncelikle izleyiciyi gösteriye hazırlamak adına kısa menzilli olanları ateşe verilir. zamanla da menzil uzar. matrix kayan yazısını anımsatanıysa harikuladedir.
birçok yerel yönetimin belediyecilik olarak algıladığı şey. durup dururken çatara patara. artık kanıksadık gibi. hayır bi gün harbiden bomba atacaklar kafamıza, sikimizde olmayacak ülke elden gidicek. o bakımdan yani.
yazın neredeyse her gün boğaz da patlatılan görüntüsü hoş amma velakin gereksiz patlangaçtır.
her gün patlar mı bu meret ya? hem de bir saate yakın devam ediyor. giden paralara yazık arkadaşım. ona vereceğin parayı öğrencilere burs ver dimi? ama nerde!
en çok türkiye'de kullanıldığını düşündüğüm bir tür patlayıcıdır. eskiden üst düzey etkinliklerde patlatılırdı ışıklı etkinlik olsun diye ama günümüzde maalesef ayağa düşmüştür.
çok iyi hatırlarım bundan 14-15 sene önce havai fişek patladığı zaman izlemek için hemen balkona koşardım. çünkü her zaman göremezdim. senede 1-2 kez belki görebilirdim o ışıklı şöleni. en görkemli patlayana "vuaaah!" en sönük olanlara ise "bu olmadı" derdim. bittiğinde ise "ya daha yok mu" tepkisini verirdim. havai fişek o zamanlar anlamlıydı işte. keşke o zamanlar biraz daha fazla görsem derdim.
şimdi ise hiçbirşey ifade etmez oldu. hadi diyelim benim yaşım geçti, şimdiki küçüklerin de benim baktığım heyecanla bakmadığını görüyorum. haklılarda.
neredeyse her düğün salonunda özellikle de yazın patlatılıyor günümüzde. her gün 5-6 yerden ışıklı birşeyler yükseliyor gümlemeler eşliğinde. bazen içinde bulunduğum sünnet ya da evlilik düğünlerde oluyor bu ve kafamı bile kaldırmıyorum.
neyin göstergesi olduğunu düşünüyorum..zengiliğin? şatafatın? görgüsüzlüğün?
bence havai fişeği bu kadar anlamsız kılan ve ayağa düşüren şey görgüsüzlüktür. bilmiyorum var mıdır bir denetimi. her önüne gelen patlatabilir mi?. ama önümüzdeki yaza kadar bir önlemi alınsa buna en çok sevinenlerden biri olacağım. bırakın düğünler fişeksiz olsun.