bilmek varmış yalnızlığın sardığı çaresizlikleri, kalbi delik deşik ettiren duygusuzluğun çemberini bilmek varmış ölmemeleri, bilmek varmış ayağa kalkıp ben yaşıyorum demeleri, gözlerdeki nemi, gamzelerin neşelerini, düşüncelerin yaşanabilir hayat gibi güzelliklerini yaşamın perdelerini sonuna kadar açmak, dışarı bakmak, bazen de aynadaki aksine bakıp tebessüm etmek ezgili bir anlamlılıkta.... söylemlerin sıklığında düşünmek, bir yerlere gitmelerin anlamında kendini görmek gibi, gözleri ay, bakılan yerde aydınlık, bir kar ayazında yürek ısıtan güneş gibi.
#4168366 Cümlelerinin havayla temasını dahi kıskandığım, kelimelerinde hep bir doğaüstülük bulduğum, noktasına virgülüne kadar didiklediğim o masalın esas yazarı... derin duyguların yansımalarında kaybolup gidiyorum okurken... bazen bambaşka bir yerlere götürürken satırların; yansımalarının derinliğinde buğulu duygularıma tercüman ve sanki gidenlerden kalan armağan yazar... daha çok... daha çok okumayı umuyorum.
bu aksam trt1 de havada panik basligi altinda bir pilotun ucus esnasinda kör oldugundan bahsetti. genc pilot 65 yaslarindaydi. engin deneyimleri sayesinde ucagini bir kac da yardim alarak yeryüzüne indirebildi. artik gerisini bilemem!
alelade, tesadüfen sol frame de entryleri aratıldığında sözlükten planladığınız vakitte çıkmayı pek mümkün kılmayan bir sürü şey yazmış yazar. eksi oy verdiğim entrysinden sonra, mouseun ucu soru işaretine gitti. bir yerlere mutlaka yazılması gereken cümleleri için burayı seçmiş. leziz olmuş.
bir de süsü olsun diye entry numarası yazacaktım buraya, işte bunu seçtim.
(bkz: #882810)
markasiz' ı hatırlatıyor. dörtlük şeklinde yazdığı entry lerle nevi şahsına münhasır. markasız çok uyarılınca bırakmıştı, bakalım kendisi ne kadar dayanacak...
nickini beraber bulmuştuk. ama sonra nick'inden çok daha fazla anlamlı entryler girerek özellikle sözlüğe sonsuz bir üslup genişliği kazandırmıştır. o koca frontal lob undan öpüyorum. muahhh !
derinden saygı duyduğum bir insanla üslubunun korkutucu bir benzerliğe sahip olduğunu düşünmekte olduğum yazar. bu nedenle bazı cümleleri tüyleri diken diken etmektedir. belki normal olarak bakıldığında farkedilen şiirsel bir dil ve kafiyeli cümleler.. ama daha derin hissedildiğinde kadınların gözü kör eden iğne uçlu bakışları var(ruha batan): düşündürürken üzüyor; üzerken de düşündürüyor..
farkında olmadığını söylediği, bir manipülasyon yetisi olduğundan bahsederler zaman zaman kendisine,
kontrolsüz yeti, yeti değildir der onlara kendisi..
sanki tüm bunlar senin kurduğun önüne geçilmez bir oyun, ağır ağır kendini oluşturan, diyenlerde olur kimileyin,
o da şimdi yaptığı gibi clark gable bıyığı bıraktığından, ve beyazlarını ayıklamadığından bahseder onlara, evren ile ilişkisinde bir iyileşme olduğunu hissettiği zamanlarda ki gibi..
seklinde turk televizyonlarinda cokca rastlanan 3. sinif holuvud-aksiyon filmi ismi tercumesi. hangi film ki bu formatta isimlendirilir, o film adidir, kalitesizdir. duydun mu sen hic, matrix'te gerginlik veya matrix'de reloaded isminde bi film? duymassin, cunku matrix kalitelidir, ucuncu sinif degildir de ondan.
bana birçok güzel şey ve o güzelliklerin tadının nasıl çıkarılabileceğini öğreten, gördüğünüz gibi son derece bilgili ve dili şiirli yazarımız. zamanında onu sözlüğe çağırmakla ne güzel iş yaptığımı kanıtlayan kel elfler kabilesinden bikelelf.
ama kafasını bozmaya da gelmez, o güzel diksiyonuyla sizi hallaç pamuğu attırır.
ha bir de nick'i birşeye benzeseydi
okumaktan zevk aldıgım, anlamaya anlamlandırmaya bayıldıgım ender kalem.
hatta ve dahi ayrıca yazıyor iste,
yazar.
uzak' sız / soguk' suz.
serinlige bile tahammulu olmayandan...
