birkaç yıl öncesine kadar birkaç tanesi dışındakiler rezil durumdaydı ülkemizde. ak parti tüm havaalanlarını yeniledi modern hale getirdi. yaptırdığı yeni hava alanlarından bahsetmiyorum bile.
türkiye'de sayıları son derece yetersiz olan iniş-kalkış pistleri. öyle ki kenya'da 194, bizim yarımız kadar nüfusu olmayan arabistan'da 216, iran'da 324 kadar varken bizde sayı sadece 92, ve çoğu kullanılmıyor. sportif havacılık vb. olaylar desen zaten yok, thk gibi dandik bir kuruma emanetti son 50 yıldır zengin sıpaları uçtu kaçtı o kadar. bakalım durum düzelir öyle umuyoruz.
--spoiler--
Azizim, pek seveni yoktur ama ben bayılırım havaalanlarına. Çünkü "hiçbir yerdir" oralar. Bütün yönlerin tam ortası, yolların yuvası. Sadece çantan ve sen varsındır, bir de dünyanın en pahalı kahvesi. Tek yapman gereken, ne tarafa gideceğini düşünmektir. Anonsların peşinden koşturan insanlara bakarak gönül gezdirmektir işin: Nereye gideyim?
Azizim daha ne olsun? Gidiyorsan hayatta 1-0 öndesindir zaten..
--spoiler--
Amir kiyagi ile erkenden gelmistim istanbul'a. Aslinda surpriz yapmayi planliyordum ona. Surpriz yapip insanlari sasirtmak hosuma gidiyordu. Ama aptal bi tartisma yuzunden istanbul'a gelmis oldugumu soylemek zorunda kaldim. Ne olurdu ki ariza cikarmasa? Guzelim surpriz patlamisti elimde. Halbu ki ne hayaller kurmustum ben o gunle alakali. Birinci senaryoda beni gorucekti uzaktan.. Ben de onu gorucektim ve birbirimize dogru kumsalda kosarken... Yok, bu kartal tibet'in bana oynadigi bir oyundu. Birinci senaryoda dayisi beni motoruyla kovaliyordu. Cok heyecanli bi takip vardi. iknci senaryoda heyecandan bayiliyordu, geceyi hastanede geciriyorduk. Ucuncu senaryoda ise ben ucagi kacirmaya calisan teroristleri etkisiz hale getirmek icin ucaga operasyon duzenleyen ozel timin basindaydim ve ucagi kurtarip kizi kapiyordum. Tabi bunlardan hic biri olmadi, cunku gelecegimi biliyordu.
Sonradan bana anlattigina gore, o gece cook heyecanliymis ve benden kacmak istemis. Oha ayi diyip uc kisi tekme tokat daldik tabi bunu duyunca. Oehhh.. Ama bunu yapmak istemis olabilirim o an icin.
Havaalaninda onu beklerken o kadar heyecanlanmisim ki, antalya'dan mactan gelen fenerbahcemin futbolcularini bir bir gordum ama foto cektirmek aklima bile gelmedi. Sonra zaman gecti ve inis saati yaklasti. Ucak inis yapti anonsu gecince heyecanim katlandi ikiye uce. Lan dedim, ne bok yicem ben simdi amk? Acaba bana nasi bakicak? Garipseyecek mi? Butun o telefonda ettigimiz o sicak muhabbetler yerini mesafeli bi tanisma seremonisine mi birakicak? Hayis isin kotu tarafi, indikten sonra kirk dakika gecti ve hala ortada yoktu. Tahammul denen seyin de bir siniri vardi. O sinira coktan dayanilmisti.
Sonra birer birer cikan yolculari takip etmeye basladim. Kontrol cok siki olacakti ki, Yolcular birer kisi olarak geliyorlardi. Artik umudumu yitirmeye baslamisken, asil ve karizmatik havasiyla elindeki bavulu ceken bi afet gordum. Allahim dedim, bu hatun benim hatunum. Sagina soluna hizli bi bakis attiktan sonra Yurumeye basladi. Ben de arkasindan takip ettim on bes, yirmi metre boyunca. Sonra bi kapiya dogru yonelmek icin saga dondu ve beni gordu. Bir sevinc nidasi ve hasret dolu bir kucaklasma.. iki dakika oylece durmus olabiliriz, o ani net hatirlayamiyorum cunku. O an beline dolanan elim, yaninda oldugum surece bir daha oradan ayrilmadi, ayrilmayacak da umarim.
--spoiler--
uçak gemi tren
bir araba fark etmez
bu yolu hiç terk etmez
kalbim kalbim
--spoiler--
ilkokul şiirleri gibi. birinci ünite: ulaşım araçlarımız. uçak gemiiii tiireeeen.
--spoiler--
küçük ya da büyük
bi bavul hiç fark etmez
anıları dert etmez
sildim sildim
--spoiler--
anıları ne dert etmez ablacım? kalbin mi? önceki dörtlükte bahsettiğin kalbin öbür cümlenin de öznesi mi oluyor noluyor?
--spoiler--
tam şu anda çıkmalıyım
sonra belki geç kalırım
geç kalırım
çok geç kalırım
--spoiler--
işte bu yüzden, sevgili hande, youtube ta neyin senin klibi izlediğimiz zaman hemen peşinden demet akalın klipleri geliyor. bu yüzden kompleks yapıp kendini onlarla kıyaslıyorsun.
on yıldır kastırmana rağmen bir malzeme çıkmadı ya, asıl sorun o.
yoksa havaalanına da gidilir, yaşam alanı da seçilir. sıkıntı olmaz.
edit: spoilerlar eklendi. yazar kendini bluevelve gibi hissetti. oh.