hava soğuk aga. daha dün ağlamışım halbuki onun için, yani özlem sıcak, hasret sıcak, aşk sıcak. ama hava soğuk.. bahsediyorsam havanın soğuğundan, hissediyorsam soğuğu, biliyorumdur aramızdaki soğukluğu..
sıcak olan, acı olan, öfkeli olan hasreti hep tek çekiyorumdur.. o bi sobanın dumanında ısınadursun, ben anıları çekiyorum taa oralardan, yıllar öncesinden, gece tek başına yürüyüşleri hatırlayıp içimi daha da üşüteyim, aslında hatırladığım her karede nasıl da yanlız olduğumu hatırlayım amınakoyim..
cısır cısır, kestaneleri de pişiyordur. dur bi sigara daha yakayım, küllükte yer kalmamış ya olsun.
güya seviyorum, çok seviyorum ya, unutmuyor hep ağlıyorum ardından.. aslında hep tek taraflıydık dimi, evet, evet öyle. ya şimdi? şimdi de öyle mınakoyim.. tek taraflı hatırlıyorum tek taraflı ağlıyorum, çift gözden tabi, oluk oluk. anılara asılıyorum, bırakmıyorum, silinecekler ama asla yollamıyorum 'gelecek ve umut' denilen çöplüğe.. sadık kalmayı da götümden anlıyorum, ebubekir gibi sıddık olmak, onun yolundan gitmek varken, her defasında günaha sadık kalıyorum.
ee ne anlıyorum ki ben bu işten? bi tarafta, siki olsa, sikine bile takmayacak sevgili, diğer tarafta afedersiniz ama sikini bile O'na saklayan bi adam.. adalet mi bu? değil, peki kim suçlu? kimse.. niye umutları geçmişin karanlığına gömüyorum, suçu ne? hiç.. başkası yapsa bunu sana, onun ağzını kırmaz mısın oysaki? evet, hem de ne biçim.. ee neden bu haksızlık neden bu ceza, çünkü; işte..
hadi be olum, hala hatırlamak için hiç sebebin yok elinde, kabul et, bırak artık direnme.. umuda ya da anılara ya da aşka değil ki bu direnme, kendine, mutluluğa direnme bu. sikindirik bi inat bu, yarrak kürek bi inat. başka şey değil, hadi be olum.. hadi be olum..
