benim annemle babamın hastaneden ellerinde getirdikleri küçük bir cisimle merdivenlerden çıktığı an olsa gerek. ilk anımın kardeşim olması da ayrıca hoşuma gider. kardeş candır.
istanbul- kartal. boyumca kar yağmış. dedem akciğer kanserine yenik düşmüş. evde ağıtlar, misafirler...
çocukluk bir nevi zamansızlık, tasasızlık demek ya mahallede deli gibi kartopu oynuyorum. dayım askerde. ona üzülmesin diye dedemin öldüğünü söylememişler. ağırlaştı deyip çağırmışlar.
mahallenin başında elinde tahta bavul, üstünde asker elbisesi, saçlar 3 numara dayımı beliriyor, koşarak yanına gidiyorum.
- babam iyi mi?
+ dedem hasta ama iyileşicek.
deyip arkadaşlarımın yanına koşuyorum.. eve doğru yürürken arkasından bakıp ağladığımı hatırlıyorum.
çoğu şeyi hatırlamam ben. çocukluğum kayıp. ben kaybettim. sanırım ötelemek, unutmak gibi bir kolaycılığım var. ama bu nadir net anılarımdan biri. hem de siyah beyaz.