hatırlanan en eski anı

entry44 galeri0
    44.
  1. babam hem gazımı çıkarıyor hem de taleal bedru aleynayı söylüyor.
    0 ...
  2. 43.
  3. Hatırlamadığım bir sebepten Kardeşim suratıma suratıma vururken benim de tüm gücümle onun saçlarını çektiğim garip bir kardeş kavgası anı var, heh işte o an bilinen tarihimin ilk anıdır.

    Neyse ki artık kavgalarımızda saç baş yolmak, yumruk atmak yok. Aman aman.
    2 ...
  4. 42.
  5. sakızdan çıkan yapışan resimlerden bi tane tüplü televizyona yapıştırmıştım. resimde tüy yumağı bi köpeğin vesikalığı vardı. Sene 97,98 falan olmalı. yani 3,4 yaşındaydım. Hala duruyor o tüplü televizyon, yapıştırdığım fotoğrafta duruyor tabi ki.
    1 ...
  6. 41.
  7. 13 yıl öncesine ait. çorlu'da binaların yerinde papatyaların dolu olduğu yıllar.

    bir gün okulu ekip pikniğe gitmişiz. başımda tatil şapkasına benzer kırmızı kokoş bir şapka. papatyaların arasından papatya toplaya toplaya giderken hocama yakalanmışız. annem de arkamda gülerek hocayla konuşuyor.

    beyblade oynadığım, balkondan ayaklarımı sarkıttığım, bisiklet yarışları yaptığım... o yıllara dair hatırladıgım bir sürü anım var ama hangisi ilk bilmiyorum. en güzeli buydu.

    geçenlerde çorluya gittik yine. bırakın papatyayı, ot bile kalmamış. çocukluğumun üstüne 8 kat bina dikmişler.
    2 ...
  8. 40.
  9. Sanırım 3-4 yaşlarındaydım. Bahçemizde 1 limon, 1 iğde, 2'de ayva ağacımız vardı. Ayva ağaçlarının mesefesi birbirine yakındı. " çingen salınçağı" kurmuştu benim için, babam.
    O mutluluğumu hiç unutamam.

    Sağol baba.
    3 ...
  10. 39.
  11. kocaelideyim. hava soğuk kış günü. denize bakıyorum sonra dönüp babamın parmağını tutuyorum. o derece küçüğüm. sonra burnum akıyor. babam cebindeki peçeteyi çıkartıp siliyor. kahretsin. böyle olmamalıydı.
    6 ...
  12. 38.
  13. 3 buçuk yaşında komsumuzun benimle aynı yaşta olan kızıyla oyun oynamamız. Salıncakta onun 3 aylık kardeşi uyuyodu ve o güne ait bir fotoğraf var. Çekilme anı dün gibi aklımda.
    4 ...
  14. 37.
  15. 1966 yılı, 2 yaşındayım. Babam halama söz vermiş ve öğretmen olduğu yaz istanbul'a götürmüş bizi.
    Taksim'de bir otel penceresinden, delisi olduğum otomobilleri gösteriyor, bakmıyorum.

    Bademciklerim şişmiş, bakmak istemiyorum.
    1 ...
  16. 36.
  17. Dört buçuk yaşımda bizim evin bahçesinde teyzemin eşiyle birlikte çimenlerde uzanıyordum ve bana küçükken parasını kaybetmesini anlatıyordu, dün bir anda aklıma geldi anneme anlattım dört buçuk yaşındaydın doğru hatırlıyorsun dedi bir de fotoğrafımızı gösterdi.
    5 ...
  18. 35.
  19. 5 yaşındayken yaprak sarmayı kuzenlerim bitircek diye sofradan kalkmayıp, altıma işemiştim :(
    9 ...
  20. 34.
  21. 3-4 yaşında falandım, asker kıyafetiyle parka falan gidiyorum, parkta neler olduğuna dair bir şey anımsamıyorum ama.
    3 ...
  22. 33.
  23. Demin bi dışardan geldim ama nereden geldim naptım bilmiyorum.
    1 ...
  24. 32.
  25. Çocukluk saçmalıkları/şirinlikleriyle dolu anılardır.

    Kaç yaşlarındaydım bilmiyorum.

    Sanırsam 3-4 aralarındaydı.

    Oturduğumuz ev yokuşun oldugu bir yerdi. Çocuklarla beraber oynarken yere düşmüştüm. Koşa koşa eve gittim, canım acıyordu ama ağlamıyordum. Çocukken de canımın acısıyla ağlamazdım.

    Eve gittiğimde annem 'aaa noldu bu dizine, deve çıkıcak bak şimdi' demişti.

    Gerçekten deve çıkacağını sandığımdan korkup bağıra bağıra ağlamıştım. 'Deve çıkmasıııın, ühüüüğğ. Deve çıkmasınnnn.'

    Annemin bahsettiği devenin kan olduğunu anlamam çok uzun sürmüştü. (beş yaşıma kadar falan)

    Düştüğümden dolayı ağladığımı sandığından babam bana çok kızmıştı. 'Kendi düşen ağlamaz.' der sürekli. Halbuki kızmak yerinme sarılsa susardım. Bilirdi.

    O yaştaki bir çocuğun güçlü ve dirayetli durmasını beklemek çok saçma.

    Çocuksun sonuçta, güçlü durmayı değil, şefkati öğrenmen gereken zamanlardasın.

    Not: annem bir dondurma alarak beni susturmuş ve yarama pansuman yapmıştı. Ne kadar garip günlerdi.
    5 ...
  26. 31.
  27. 4,5 yaşlarında kafam yarıldı Şişli Etfal e gittik. Doktor bey geldi baktım zımba attı kafama
    1 ...
  28. 30.
  29. Sözlük yazarlarının hatırladıkları en eski anılarıdır.

    1,5 yaşındayken balkondan düşmüştüm kiraz ağacından kiraz koparmaya çalışırken.

    Abimde ayaklarımdan tutmuş fakat elinden kaymış küt diye asvalta yapışmışım.

    Tabi mışlı mişli konuştum çünkü yarım yamalak hatırlıyorum.
    0 ...
  30. 29.
  31. Tünelin sonunda bir ışık görünüyor. Kafayı bir çıkartıyorum direk g*te şaplak orspu hemşire.
    1 ...
  32. 28.
  33. Ağlıyordum, hemşirenin kucağında.
    1 ...
  34. 27.
  35. Aya triada kilisesinin bahçesinde oyun oynadığım zamanlar..
    0 ...
  36. 26.
  37. sene 1995 okula yeni başlamışım.

    abim ile aynı okuldayız. abimin bir arkadaşı geliyor. muhabbet ediyoruz. bana diyor ki florya sahile nasıl gidebilirim.

    ben de sevecen kardeş olarak ben götüreyim abi diyorum. o zamanlar da mümkün mertebe oralarda güzel içiciler var.

    ben çıkıyorum mahalleden akşam oluyor. ortada yokum.

    babam evde kafayı yemiş. ben elemanı bırakıp eve dönüyorum.

    karşıda babam eli belinde duruyor.

    yolda bir şey demiyor. eve geliyoruz beraber. küçük salonda 3'lü koltuğa oturmuş soruyor.

    - olum neredeydin ?

    -- baba abimin arkadaşını götürdüm.

    - niye olum sanane diyor. cevap veremiyorum.

    niye diye soruyor. ben de yine cevap yok. lan iyilik yaptık işte amk diyemiyorum tabi ki.

    ondan sonraki kısım biraz avatar atakan biraz rey misterroy biraz sinan şamil eşliğinde geçiyor.

    rocky denen arkadaşı ilk orada anlıyorum. apollo'dan nefret etmeme sebep oluyor o dayak.

    en eski anı olarak babamın bu dayağı olması güzel değil ama cidden güzel dayak yemiştim.

    ondan önce de çok dövmüş de ben hatırlamıyorum.

    buradan aile bakanına sesleniyorum.

    babama maddi tazminat davası açmak istiyorum. sıfatım şu an o yüzden çok bozuk.

    saygılar baba. allah seni başımızdan eksik etmesin. en güzel dayak hep senin dayağın oldu.

    saygılar enlargeyourpenis reis.
    1 ...
  38. 25.
  39. kaç yaşımdayım hatırlamıyorum ama çok ufaktım.

    eskiden uzun mutfak çakmakları olurdu ocağı tutuşturmak için. yıllardan beri en erken ben kalkarım evde.
    sabah 7-8'de ayaktayım daha fazla uyuyamam. pazar sabahı herkes mışıl mışıl uyurken,
    ilk başta dediğim çakmağı almışım annem ve babam uyurken yanlarına girip üstlerindeki yorganı tutuşturmuşum.
    yorgandan çıkan dumanın etkisiyle uyanan babam bi çırpıyla kovayla falan su atıp söndürmüştü.
    sonrasını hatırlamıyorum muhtemelen geçici hafıza kaydı yaşadım. *

    ateşle oynamayı çok severdim. ben de böyle bir manyakmışım.
    2 ...
  40. 24.
  41. oturduğumuz apartmanın yol ile arasında bir demir kapı olan küçük bir bahçesi vardı. hatırladığım görüntü, demir kapının arkasindaydik, yoldan askerler geçiyordu sıraya girmiş halde. içlerinden biri "içeri girin" gibi bir şey söyleyip azarlamistı bizi. yıl 1980/81 falan.
    tabi sonradan öğreniyoruz, büyüdükçe. askeri darbe, sıkı yönetim falan. 3 küsur yaşlarındaydım.
    2 ...
  42. 23.
  43. emrah'ın bacısına aldığı kırmızı ayakkabıları şüphesiz. çocuk ayakkabısından başlayıp topukluya kadar dizmişti ve benim kırmızı ayakkabılarım vardı o dönem, bir daha hiç giymedim onları.
    0 ...
  44. 22.
  45. annemle yan yanaydık, konuşamıyordum o zamanlar, ikimizde de beyaz boncuklu bordo bir elbise vardı. hayatımda gördüğüm en güzel kız gibi gelmişti o an.
    4 ...
  46. 21.
  47. 4. yaş günümde ki çikolatalı pasta. herkes yediğini yemiş ben kalan pastayı götürüyorum.
    0 ...
  48. 20.
  49. yaşımın kaç olduğunu şu an tam hatırlamıyorum ama epey küçümen bir şeydim.

    bolu'da dedemlerin evinde bir yaz günüydü. abimle dışarıda top falan oynuyorduk öyle, küçükken biraz uçarı-kaçarı bir çocuktum, sonra zamanla dinginleştim. neyse doğruluk, cesaretlik oynamaya karar verdik, şişeyi döndürdüm, abime çıktı soru hakkı, cesaretlik dedim neyime güveniyorsam. evin karşısında bir kümes vardı bizim, çık oradan atla dedi, bilenler tahmin edebilir ne kadar yüksekliği olduğunu. yapamam edemem desem de paşa paşa gittim çıktım. yerde de taş var tabi bir sürü, köy nihayetinde. atlamamla bağırmam bir oldu. sol el bileğim orta büyüklükteki bir taşın üzerine geldi tersine döndü resmen mal gibi kaldım öyle. abim de çevirmeye çalışıyor korkudan bileğimi düzelsin maksaydıyla halbuki daha çok acıyor, neyse çevirmeye çalıştıkça biraz düzeldi gibi oldu ama hala yamuk duruyordu gidip nasıl izah edecektim aptallık resmen. annem gördü ben abime bağırdım o görünce hep abimin yüzünden diye o da bana kızdı düzgün atlasaydın diyerek, e annem de bana kızdı. sinir katsayım iyice arttı tabi gittim odaya ağlayıp durdum ertesi saatlerde hastaneye gittik o hafta öylece yattım kolumu kıpırdatmadan.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük