hatırlamak için, her zaman unutmuş olmak gerekmeyen durum. hatırladığım kadarıyla ile, söze başlamak diye bir şey var. ki zaten, hatırlıyorsan tamamen unutmamışsın demektir. unutmak hepten, o neyse artık onu zihinde bırakmamak demektir.
Adam şapkasına rastladı sokakta
Kim bilir kimin şapkası
Adam ne yapıp yapıp hatırladı
Bir kadın hatırladı sonuna kadar beyaz
Bir kadın açtı pencereyi sonuna kadar
Bir kadın kim bilir kimin karısı
Adam ne yapıp yapıp hatırladı.
Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı.
zihne imgelerle değil kokularla birdenbire gelir, keder de hissedilebilir o an neşe de ve bir an sonra birdenbire gider. ne hatırlamıştım? hayır, asıl soru; ne hissetmiştim o an?
eline bir resim aldığında yüzünde oluşan gülümsemedir. ve aslında tüm mutlu anların fotoğrafları ne yapsanızda ancak acı verir, tatlı gülümseme de silinir gider. o karmaşık koskocam arşivin içinde gezinmeye başlar, zihninizde herşeyi tarih sırasına koymaya çalışırsınız. anılar arasında dolaşırken biri size bir an' ına git ve hep orda kal dese; ben sadece birini seçerdim.
o zaman çok iyi biliyordum. şimdi çok iyi anlıyorum. o an hissettiğim duygu, bu gün yüzüme yerleşmiş.
şimdi karşımda ay ışığında yansıyan bir şehir, günlerden alacakaranlık, zihnimde çarpışan onlarca kelime, kendimi gerçeğin içinde sanarken aslında yaşadığım hayal, anılarım yalanmış. evet hatırlamak bu ve hiç güzel değilmiş.
edit: -Sevgili yazar bunun bir forum sitesi değil sözlük olduğunu hatırlatırım.