şanlı(!) yakın tarihimizi öğreten, öğretirken de eğiten dizi. * çemberimde gül oya'dan sonra en izlenilesi "yapıt" demek yerinde olacaktır. zaten ikisinden başka doğru dürüst dizi çıkmamıştır beyaz ekranda. işin ciddiye alınarak yapıldığı belli, bize sadece alkışlamak kalıyor.
berk hakman'ı yani denizi öldürmesinler diye birkaç arkadaşla msnde isimlerimizin (nick değil) önüne birer solmuş gül ekleyip bıçaklanışını protesto ettiğimiz eylemdir. sözlükten de destek bekliyoruz. lütfeeeenn.
sezon finali dolayisiyla cuma gunleri saadetime golge edemeyecek dizi.
yeter ulan, anladik herkes $irin bu dizide ve herkes hakli.
peki gonul verilen ki$i cuma ak$amlari bu diziden gozlerini ayiramiyorsa, diger ko$ede bekleyenin ne gunahi var lan?
eah biktik a.k.
68 eylemlerini göstermeye calisan ama oyuncularin daha önce hic bir miting,eylem,vs katilmadigi 100 metreden anlasilan, bu deneyim eksikliginden dolayi da istenilen yansitilamayan dizidir.
satir aralarinin harika yansitildigi dizidir. yani önce dönemin gazete basliklari, sonra o küpürlerden gercege dönen oyuncular ama iste o noktada kopmaktadir dizi. yani o satir aralari tüm habere yayilmaya baslayinca insandaki dizi izleme zevki de kaybolmaktadir.
etrafımdaki herkes izlediğin için dayanayıp izledikten sonra kalan 4 bölüm daha izleyip sezonu bitirdiğim dizi. şimdi önceki bölümleri arıyorum. merak ettiğim konu ise, sene 1972 olduğunda deniz gezmiş ve arkadaşlarının idamını gösterecekler mi? gösterirlerse deniz'in son sözlerini söyletecekler mi? tüm bunlar olursa bizim yüreğimiz bunu izlemeye dayanacak mı?
beğenerek izliyoruz
sezon finali dolayısıyla tekrarıyla yetinmek zorunda kaldığım dizi.
türk televizyon tarihindeki en özel dizilerden biri olduğu konusunda da iddialaşa bilirim . öncelikle dönem dizisi-filmi çekmek meşakkatli bir iştir. emek ister, en küçük ayrıntıya dahi dikkat etmek gerekir. bahsedilen dönemin iyi bilinmesi şarttır, bunun için dizi personelinden ayrı olarak bir yol göstericiye ihtiyaç vardır. Kostümden tutun da makyaja, aksesuara, konuşma diline kadar her şey bin bir çaba sonucu ortaya çıkar. tüm bu sebeplerden dolayı dönem dizileri işe 1-0 önde başlarlar işe. Bu durum zaman zaman komik şeyler de ortaya çıkarabilir, dikkatli seyircinin gözünden kaçmayacaktır elbette en ufak şey. ilk başta tomris giritlioğlu nu kutlamak gerekir sanırım. üzülerek belirtiyorum ki televizyonlardaki onca çirkef yapımın arasından boğulmadan kurtulmamızı sağlayacak küçük bir ada sundu adeta bizlere. taraflı bir dizidir tabi ama önemli olan bizlerde bıraktığı hissiyattır zaten. tarih dizilerden öğrenilmez elbette ki, bu yüzden dizidekilerle yetinmemek, okumak, okumak gerekir diyor ve girdimi böylesine muhterem bir mesajla sonlandırıyorum.
yesilcam kaynak suyu ile sulandirilmiş yakın tarihi arz eden bir nevi tribunlere oynayan dizidir. yahu bunlari adam akıllı film olarak vereceğine (ya da belgesel de olabilir) bilmeyenler için dizi formatinda veren akla şasarim. bir de bunu referans gösterenlere daha da sasarim. galiba iyice hazirlopcu olduk milletce. bari nacizane olarak bir numune vereyim:
yakın tarihimizi anlatmaya çalışan ama kadrosunun çok genç olması nedeniyle o kadarda ilgiçekmeyen dizi.bazı karakterler çok sırıtıyo.ancak sırf yakın tarihi sevdiğim için izlemeye doyamadığım bir dizi.müziklerini eylem aktaş yapıyor.