sevgilimle birlikte içtiğimiz suyun geri kalanıydı.
onu çok özlediğim, özlemle delirdiğim bir gün -ki dört yıl sonrasına denk gelir- o suyu içtim.
buruk bir tadı vardı.
şampanya kapağı, eski sevgilimin evinin anahtarı, iki tshirtu, bir buçuk sene önce aldığı çürümek üzere olan çiçek, rol aldığı dizideki kiyafetinin bir parça ipi, ses kaydı, gereksiz bir oyuncağı, hastane raporları, her şehirden aldığım taşlar, daha bir sürü şey. müze mi çöp ev mi olur bilmiyorum.
Eskiden fiş biriktirilince belli bir miktar para veriliyordu. Ben onları hala saklarım, tam 276 tane. Tabi ben bunları toplayana kadar artık para vermez oldular.
bezelye kabuğu... evet bezelye kabuğu.
güzel bir günden kalan güzel bir hatıra. bezelye ayıklayıp yemiştik. ben de kabuklardan birini alıp cebime attım. o gün bugündür saklıyorum.
eski sevgilimin beşiktaş bilekliği... aynı takımı tutuyorduk. bilekliklerimizi değişmiştik.
ben onun bilekliğini günlük kutumda saklıyorum, o benim bilekliğimi hala takıyor.