Yıllar yılı elime almadığım, işsizlikten bir bakayım dediğim, isimleri olan ama görüntü olarak aklımdan toz olup uçmuş bir sürü arkadaşın yazısı ile dolu bir defter.
Geçmişimde kendimle ilgili unuttuğum bir sürü anının canlanmasına sebep olmuştur ayrıca.
-çok iyi bir arkadaşmışım. (Tabiiiiii kiii^^)
-iyiliğim yanı sıra gıcıklık da çok yaparmışım.(yoğğğğğ)
-kızdığımda arkadaşlarımın saçını çekiyormuşum.( yemin ederim bunu hatırlamıyorum bile. Ah çirkef ben)
lisede bazı hoppidik ve populer kızlar olurdu. bu yellozlar defterlerine yazdirmak icin adam secerlerdi. kaltaklar. ne oldu da ben ve benim gibi efendi adamlara yazdirmadiniz da ha ne oldu? o yazdirdiginiz picler simdi yok oldular. bense istedigim kadar defter alip yazabilirim artik. dur alayim yarin. kenarlarini da suslicem.
ekseri ilkokul ve ortaokul siralarinda arkadasa ese dosta yazdirilan defterdir.suslu puslu olur.genelde cok yazacak insanlar vardir ama tavandaki fareler kalemini yerler.seneler sonra acilip bakilinacak ah ne guzel yillarmis denilecek zannedilir.su tarihe kadar o defterlerini okuyan birini pek gormedim.bir kere okuyayim dedim, ah ne guzel yillarmis demeyip, ulan ne salak insarlarmisik dedim kendi kendime.
ilk okul çağında tutulan hatıra defterini eşek kadar olduktan sonra 3-5 arkadaş ortaya koyup okumaya başladığında inanılmaz bir eğlence malzemesi olur.
yüksek dozda --spoiler--
Bana Kalbin kadar temiz olan bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim.
Sepet Sepet Yumurta, Sakın beni unutma..
sçsvdsoaxx seni çok *.
Sonra bir kalp çizilir ortasından bir ok geçer bi ucunda Ahmet, bir ucunda mehmet yazar. ( Bu gün Ahmet küçük çaplı mafyalığa soyunmuş, kıbrısta kumar oynayıp en az 4 kızla ve 4-5 adamıyla dolaşmakta, Mehmet ise okuyup mühendis olmuş, iki tane çocuğun babası olmuştur ) ***
--spoiler--
bu deftere yazı yazan arkadaşlar yazılarına 'bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim' sözüyle başlayıp, 'don't forget me' ile yazılarına noktayı koyarlar. araya da birkaç mani sıkıştırıp* hatıra defterinde kendilerine bir yer edinirler.
ortaokulda, lisede ve askerde cool olmak adına insanların kırtasiyeden aldığı, sibel can, hülya avşar, ayhan ışık, sinan özen gibi sanatçıların resimlerinin basılı olduğu kapağa sahip defterler. bunların en çıldırtanı ''devrem benim deftere de yaz olur mu'' diye defter elinde, ağzında salyalar akıtarak yanınıza koşan asker arkadaşlarınızdır.
ben bunları yazanları, yazdıranları hiç anlamadım. ulan ne amacın var? yarın öbür gün çıkaracaksın elinden, hiç bir anlam ifade etmeyecek senin için. not yazmak için yırtacaksın, sobayı tutuşturacaksın işte ne uğraşıyon?
ortaokul ve liseliler genelde deftere ''bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkürler'' gibi eşçinselce bir cümle ile başlayıp, ''unutulmamak dileği'' gibi bir cümle ile bitirirler.
bazıları kendi hazırladıkları anket tarzı sorular ile dolu bir defterle karşınıza gelir. ''en sevdiğiniz şarkıcı'', ''hangi takımlısınız'' gibi ipe sapa gelmez sorular sorarlardı. neyine yarayacaksa bu bilgiler?
ortaokulda hoşuma giden bir kızın, böyle anket tarzındaki defterinde ''niçin banyo yaparsınız'' sorusuna rastladım. malum her soruya cevap vermenizi isterler.
ben de ''cenabetlikten kurtulmak için'' yazdım. yazmaz olaydım. sayfayı yırttı önüme fırlattı.
birden soğudum kızdan, artık camdan bakarken arkadan sürtmüyorum, kalemi yere atıp iç çamaşırının rengini merak edip bakmıyorum. uzak durdum o kızdan ve hatıra defterlerinden. askerde de hiç doldurmadım. bunun için küsen adamlar bile oldu. ne acayip insanlar var lan.
ilkokul çocuklarının yazmaktan usanmadığı adı hatıra defteri olduğu halde defterin sahibiyle beraber yaşadıkları anıya çok az hatta hiç yer vermedikleri içerisinde sepet sepet yumurta sakın beni unutma... , mavi önlüğünde başarılar beyaz gelinliğinde mutluluklar veya kağıdın bir köşesinin kıvırılıp üzerine sakın açma yazılan meraktan çatlayacak olan kişinin o kıvırılan yeri açtığında neden açtın yazısıyla karşılaştığı, okuyan kişinin yüzünde tebessüm bırakan deftercik.