hata yapma gibi bir lüksümüz var biz insanların. kusursuz değiliz, asla da olamayız ne kadar uğraşsak ta. kimileri yaptığı hataları utanç sebebi görürken, kimileri bir daha aynı hatayı yapmamak ve aynı sonuçlara katlanmamak için yaptığı hatalardan ders alır. işte tam olarak o kişilerdir bu başlığın kaynak kişisi.
-hata: odası çok dağınıktır ve sınavı olduğu 1 gün sınava geç kalmıştır kıyafetlerini bulup giyinemediği için.
-ders: "bundan sonra dağınık olmamalıyım".
---------------------------------------------------------
-hata: hafif umursamazdır. öyle sevgilisine belki günlerce bir mesaj atmaz, ama bu sevgilisiyle arasının bozulmasına sebep olur.
-ders: "sevdiğin kişiyi umursa".
---------------------------------------------------------
-hata: yaptığı eşek şakaları ve şakayla karışık yalanlardan dolayı insanların gözünde güvenilmez biri gibi görünür.
-ders: "sanırım artık ciddi olmanın, dozunda şaka yapmanın zamanı geldi.
---------------------------------------------------------
-hata: parasını har vurup harman savurur, ama paraya en çok ihtiyacı olduğunda cep delik, cepken delik durumuna düşer.
-ders: "paramı bilinçli şekilde harcamalıyım"
hata yapma ihtimalimizin bulunduğu durumlarda etraftan, yani başkalarının tecrübelerinden faydalanmak yerine ****, çoğu zaman tecrübe etmemizin sonucunda kazandığımız en önemli özellik.
yaşlandığınızı kabullenmek gibi bir şey oluyor bu tecrübe. çocukken, sizi kollayan bir aileniz olduğu için yaptiginiz hataları fazla umursamıyor ya da idrak edemiyorsunuz ama büyüyüp, ailenizden uzakta yaşamak zorunda kalıp, sizi kollayacak kimseniz kalmadığı zaman, kişiliğinize yön vermek adına umursamaz olamıyor ve kafanızın bir köşesine yazıyorsunuz bu hataları. böyle bir şey işte.