bi oyuncunun bir maçta 3 gol atması durumudur. ingilizce "şapka çıkarmak" anlamı taşır. bilirsiniz ki ingilizlerin melon şapkaları meşhurdur. benim anlamadığım konu ise bir oyuncu 3 gol atınca şapka çıkarıyorsak bir maçta, hatta şampiyonlar ligi maçında 5 gol atınca neyi çıkarmamız gerekiyor. (bkz: messi)
Hat trick, (ya da hat-trick) bir spor müsabakasında bir sporcunun hedeflenen amacı (futbol, hokey ve rugby'de gol vs.) bir müsabakada tek başına üç kez gerçekleştirmesinde kullanılan terimdir. Türkçe'ye üçleme şeklinde tercüme edilebilse de, genel kullanımı ingilizcedeki haliyle "Hat trick" şeklindedir.
ilk kullanıldığı dönemlerde üç kez peşpeşe hedeflenen başarıyı gösteren sporcunun performansı için "hat trick" ifadesi kullanılırken, günümüzde ardarda olmasına bakılmadan bu terim kullanılmaktadır. Örneğin ingiltere'de ilk dönemlerde bir futbolcunun bir maçta üç gol peşpeşe atması hat-trick kabul edilmekteydi.
Formula 1 yarışları başta olmak üzere otomobil yarışlarında ise hat trick; bir pilotunun sıralamaları 1. sırada bitirip pole pozisyonu alması, yarışı birinci bitirmesi ve yarışın en iyi tur zamanını yapması halinde kullanılır.
Hat trick kelimesi etimolojik olarak Viktorya Dönemi'ne kadar gider. Kelime o dönemdeki sihirbazıların şapkalarından üç adet tavşan çıkarmasından türemiş ve ilk olarak kriket sporcuları için kullanılmıştır. Hat trick terimi ilk kez HH Stephenson adlı sporcu için 1858 yılında kullanılmıştır. ilk olarak yazılı olarak kullanılması ise 1878 yılında olmuştur.
Altyapısı çok iyi, maddi durumu iyi, ortalamanın üstünde bir stadyuma sahip, kadrosunda ileride takımı ihya edecek ondan fazla direk takımdada oynayabilcek genç oyuncusu bulunan bir 6. lig takımı( ki isterse direk yükselebilir üst liglere ama ekonomi güçlendirmeye devam ediyor, çok kasmıyor * ) sahibinin * gördüğü mükemmel özelliklerde, hatta en iyi oyuncusundan 5-6 seviye üstün birinci lig kalitesinde bir oyuncunun bütün parasını sarfederse takımına katılacağını görmesiyle heyecanlanıp parayı basması geçen 2 hafta boyunca bu adamın maaşına hiç dikkat etmemesi, tüm takımının bir haftalık harcamasından 3 kat fazla maaş ödediğini farkettiğinde şoka uğraması, satamaması, takımdan kovsada sonraki hafta oyuncuları satmasına rağmen ekonomiyi düzeltemeyerek 1 ayda iflas bayrağını çekmesi olayı sahne olan çok dramatik bir oyundur. ***
oyunda bu sezon olanlar hakkında biraz bilgi vereyim isterseniz;
oyunda türkiye liglerinde 17. sezon geride kalınmış ve 18. sezon başlamak üzeredir.ayrıca bu sezon 8. lig açılmıştır dolayısıyla oynamak isteyenlerin kısa sürede yer bulabileceği duruma gelmiştir.
dünya kupasını pazar gecesi romanya yı 3-1 yenen almanya kazanmıştır böylelikle gerçek hayatta kazanamadıkları dünya kupasını sanal alemde de olsa kazanmışlardır.
milli takım antrenörü seçimleri de başlamıştır.2 dönem bu işi yürüten u-f-u-k görevi bırakmış yerine yeni bir antrenör geçecektir.
ligte de wuhou üst üste 3. şampiyonluğunu kazanmıştır. kupa da süper lig ten düşen ac güçlükadro mutlu sona ulaşmıştır.bu ikisi yeni sezonda ülkemizi hattrick masters te temsil edecektir.
kısacası bu sezon da bizi heyecanlı bir lig bekliyor.burada oynayan varsa hepinize başarılar.
2006 dunya kupasında rastlayamadığımız futbol olayıdır. kişiler bunu değişen futbol anlayışına bağlamaktadır. malum artık defans futbolu oynandığı söylenmektedir.
gerçek hayatta yaşıyor olduğunuz bölgeden takım seçmezseniz, bir haftalık bekleme süresinin ardından size nanik yapan, insanı çileden çıkaran oyundur. kocaeli'de yaşamıyor olmama rağmen o bölgeyi seçtim ve kabul edildim, insan ister istemez soruyor "ulan niye 7 kez kayıt ettirdiniz boşuna?" diye. gerçi yaşadığım yerin bölgesi yok ya neyse. en yakını kocaeli yine.
efendim oyunla ilgili önerilere gelecek olursak, yeni başlamama rağmen yıllardır az biraz, ufaktan bir şeyler kaptığım için, şöyle sıralayabilirim kendimce. yanlışım varsa düzeltin,
- kılavuzu kesinlikle baştan sona okuyun.
- elinizdeki kadroya, takımınızın geçmişine bakın. bir hazırlık maçı ayarlayın(ki bu zaten görevdir) ve takımınızın, sizden önceki maçlarına bakarak oyuncuların performanslarını görün. yalnız, oyuncular kaçmış olabilir. kontrol edin. o oyuncular üzerinde hesap yapıp hiçbirini kadroda görememek de var. eğer takımdaysalar ne ala, değillerse siktir edin eski maçları. oyuncularınızı özelliklerine göre dizin ve bir taktik oturtun. elinizdeki kadroyu değerlendirin, ne kadar oluyorsa o kadar; transfer falan yapmayın.(en azından ilk gününüzde pek lazım olmayacaktır oyunun temellerini öğrenmeden)
- 2 yardımcı antrenör, kaleci antrenörü haricinde de birer eleman kiralayın. kulübünüzün gelişmesine faydalı olacaklardır. ilk lig maçınızdan, dolu dolu geçen ilk haftanızdan sonra, gelir/gider dağılımınıza bakarak sayıları artırabilir veya azaltabilirsiniz. daha fazla antrenör kiralama imkanınız varsa bir ara kaleci antrenörü de kaptırın; ilk etapta almayın dedik diye öylece bırakmayın. hatta isterseniz ilk etapta alın lan bana ne.
- altyapınıza en az 10 bin lira yatırım yapın. yine bunu da haftalık gelirinize göre hesaplayın. gerekirse teknik ekipten kısın. yeni başladıysanız fazla paranız olmaz ve fazla para da kazanamazsınız. tek şansınız altyapıdan sağlam oyuncu yetiştirmek, onları oynatıp üst liglere çıkmak ve daha fazla para kazanmak; veya o oyuncuları büyük paralara satıp, onların parasıyla yeni oyuncular almak.
***
ayrıca bir de sorum olacak sözlükçülere. yanılmıyorsam viii.802 ligindeyim. benden pek de ilerde olmayan bir zalım "bank asya 802. ligdesin hacı, 260 yıl sonra süper ligdesin" diye dalga geçiyor.
lig sayıları tek tek mi gidiyor? 802 lig atlamak zorunda mıyım? yoksa ligin grupları gibi mi? mesela 800'e yükselince zınk diye bir üst lige geçip 500'den mi devam ediyor? anlatın biriniz bunu bana.
***
ayrıca necat pürheves diye dünya starı bi' topçum var. isteyene 10m karşılığında satabilirim.
