hastası olunan şiirler

entry96 galeri0 video5
    26.
  1. Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
    Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
    Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
    Sense araya korkular koydun.
    Yasaklar koydun...
    Bitmez tükenmez engeller koydun
    Şimdi nerdesin diye sakın sorma
    Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

    Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
    Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
    Sen varken
    Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
    Otobüs duraklarına...
    Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
    Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
    Gidenlere küsmezdim
    Kalanlara acımazdım...
    Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
    Masumdum, çocuklar gibi
    Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
    Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
    Şimdi soruyorum sana
    Adı sevdaysa bu cehennemin
    Sen yaktın da ben yanmadım mı?

    Biliyorsun
    Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
    Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
    Dağlara merdiven dayadım olmadı
    Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
    Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
    Benden artık pes
    Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
    Nasılsa gidiyorsun
    Biliyorum git...
    Ama ardında
    Ağlayan bir çift göz
    Paramparça bir yürek
    Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
    Çek silahını-daya sırtıma
    Titrersem namerdim...
    Sen vurdun da ben ölmedim mi?
    2 ...
  2. 27.
  3. Diyelim ki balığım ben, sen de balıkçı,

    ikimizde biliriz sineğe bile kıyamazsın sen,

    Öyle boş oltayı atarsın denize,

    Bilirsin salak olmadığımı, ama aşık olduğumu bilmezsin.

    Ben sana inat yakalanırım oltaya, şaşırırsın nerden çıktı bu diye,

    istediğin balık değil ki senin; oturmak iskelede sadece,

    Mecbur çekersin oltayı yukarıya, acı çekiyorum ne de olsa...

    Dedim ya kıyamazsın.

    Uzanırım avuçlarına, dudaklarıma dokunursun.

    Oltayı çıkaracaksın ya ondan yoksa aşık olduğundan falan değil...

    Bakarsın avuçlarındaki aptal balığa, ben de sana.

    Sonra beni kurtarmayı seçersin, ben avuçlarında ölmeyi seçerdim oysa.

    Bırakırsın beni denize, yüzünde kahraman bir gülümseme.

    Hayat kurtardın ya biraz önce...

    Sessizce boğulurken mavilerde, son kez bakarım sana

    Sen ise;

    kurtardığını zannettiğin balığa...

    (ANONiM)
    0 ...
  4. 28.
  5. Üç kere üç dokuz eder
    bilirsin
    birin karesi birdir
    karekökü de
    bilirsin
    "mutlu aşk yoktur"
    bilirsin
    ama baharda ya da dışarıda
    sonsuz göğün altında
    aşkın aşkla çarpımı
    garip bir şekilde
    hep sonsuzluktur
    karekökü de yoktur

    turgut uyar'a da selam etmiş olalım sonsuzluğu seçtiği günden.
    2 ...
  6. 29.
  7. eşdeğeriyle yan

    eşdeğeriyle yanyana yürürken
    cehennem sokağında birey olmak,
    ve en inceldikten sonra
    ilkel sözcüklerle konuşmak seninle.

    saat beş nalburları pencerelerden
    madeni paralar gösteriyorlar,
    yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
    bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

    hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
    keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    (bkz: cemal süreyya)
    0 ...
  8. 30.
  9. --spoiler--
    Senfoni

    Önce sesin gelir aklıma
    Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
    Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli
    Sonra cumartesi günleri gelir
    Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
    Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.

    Kırk kere söyledim bir daha söylerim
    Savaşta ve barışta, karada ve denizde,
    Düşkünlükte ve esenlikte
    Zamanımız apayrı bize göre
    Yanyana olduk mu elele
    Aç kalsak ağlamayız biliyorum.

    içim güvercinleri okşamış gibi rahat
    Sen yanımdayken ister istemez
    Geniş meydanlarda akşam üstleri
    Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.

    Sen yanımdayken ister istemez
    Uzak ırmakları hatırlıyorum.

    Arasıra düşmüyor değil aklıma
    Yabancı kadınların sıcaklığı
    Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
    Yanında ihtiyarlamak istiyorum...

    turgut uyar *


    --spoiler--
    0 ...
  10. 31.
  11. Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum.
    0 ...
  12. 32.
  13. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım* durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım.

    turgut uyar.
    0 ...
  14. 33.
  15. Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.

    cemal süreya - aşk.
    0 ...
  16. 34.
  17. bekle dedi gitti
    ben beklemedim, o da gelmedi.
    ölüm gibi bir sey oldu
    ama kimse ölmedi.

    (bkz: özdemir asaf)
    0 ...
  18. 35.
  19. gitme demiyorum, hobi olarak gene git
    biraz dolaş, hava al, hava ver, ekonomiye can ver
    köpeğini gezdir mesela, parklar hepimizin
    elimde senedin var sen kaybedersin.

    kutuna gidebilirsin yahut sinemaya
    hava güzel olacakmış yarın şemsiyeni alma
    sen yokken ben biraz uyurum, elma soyarım
    çıkmışken ceketimi de terziye verirsin.

    gitme demiyorum, hobi olarak gene git
    saçlarını boyat, ne bileyim balyaj yaptır
    sahafları dolaş mesela, ucuz oluyormuş
    elimde elinin izi var, yıkarım görürsün bak.

    suyuma gidebilirsin yahut yoğurt almaya
    hava sıcak olacakmış yarın öğlene kalma
    sen yokken ben biraz özlerim, çekirdek yerim
    çıkmışken raketimi de servise verirsin

    gitme demiyorum sevgilim, hobi olarak gene git
    hatta ayı yogi olarak git, kobi olarak git mesela, kredi al
    yüzde on büyü, değişiklik olsun.

    gitme yani.
    bak, hobi lazımsa ben olurum hobi.
    gitme,
    bir daha söylemiycem.

    bahadır cüneyt yalçın
    0 ...
  20. 36.
  21. o esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
    sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.

    http://www.antoloji.com/beni-yakisina-siiri/

    ah ne güzel şiirdir nurullah genç ten.
    0 ...
  22. 37.
  23. beni yakışına
    o esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?
    sahile vurdu kalbim,su yandı,kum da yandı.
    bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,
    ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.
    yurdundan mahrum edip dolaştırdın cem gibi.
    ruhumla söndü alev,sonra ruhum da yandı.
    kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut.
    bülbülün küllerine konan puhum da yandı.
    böylesi bir yangını görmedi nemrut bile.
    kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.
    âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,
    kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.
    bir damla su ver bana ey çöl! bari sen küsme.
    kalmadı hiçbir şeyim bak,günahım da yandı.
    yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.
    ülkem yıkıldı heyhat!ordugâhım da yandı.
    köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,
    başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.
    ilk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.
    renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.
    o'ndan başka ne varsa yandı,
    yandık sen ve ben.
    o'nu göreyim diye,kıblegâhım da yandı.
    nurullah genç

    &feature=player_detailpage
    0 ...
  24. 38.
  25. Öncelikle ataol behramoğlu'ndan geliyor. Hiçbir zaman okuyamasam dahi bir sevgilinin yüzüne değeri büyük benim için.

    bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
    yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
    bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
    ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider

    bir hatıradır şimdi dalgın dalgın uyuyan şehir
    solarken albümlerde çocuklar ve askerler
    yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
    uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir

    yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
    ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
    bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
    geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler

    bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
    yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
    bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
    ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
    0 ...
  26. 39.
  27. Topraktan ateşten ve denizden
    doğanların
    en mükemmeli doğacak bizden
    ve insanlar ellerini
    korkmadan,düşünmeden
    birbirlerinin ellerine bırakarak
    yıldızlara bakarak:
    -"yaşamak ne güzel şey!"
    diyecekler;
    bir insan gözü gibi derin
    bir salkım üzüm gibi serin
    bir ferah
    bir rahat
    bir bitmemiş şarkı söyleyecekler
    hiçbir ağaç
    böyle harikulade bir yemiş
    vermemiş olacaktır

    ve en vadedici
    bir yaz gecesi bile
    böyle sesler
    böyle inanılmaz renklerle
    sabaha ermemiş olacaktır.
    topraktan
    ateşten
    ve denizden doğanların
    en mükemmeli doğacak bizden

    Nazım Hikmet
    2 ...
  28. 40.
  29. şarkıdan çok şiir olarak anılsın isterdik aslında (bkz: babasız kızlar balosu)
    0 ...
  30. 41.
  31. Çiçeklerle hoş geçin,balı incitme gönül.
    Bir küçük meyve için,dalı incitme gönül..

    Başın olsada yüksek,gözün enginde gerek,
    Kibirle yürüyerek,yolu incitme gönül...
    Mevla verince azma, geri alınca kızma,
    Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül..
    Dokunur gayretine, karışma hikmetine
    Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül..
    Sevmekten geri kalma, yapan ol,yıkan olma
    Sevene diken olma, gülü incitme gönül..
    Konuşmak bize mahsus, olsada bir güzel süs,

    Ya hayır de, ya da sus, dili incitme gönül....

    Yunus Emre
    0 ...
  32. 42.
  33. dalgaci mahmut

    işim gücüm budur benim,
    gökyüzünü boyarım her sabah,
    hepiniz uykudayken.
    uyanır bakarsınız ki mavi.

    deniz yırtılır kimi zaman,
    bilmezsiniz kim diker;
    ben dikerim.

    dalga geçerim kimi zaman da,
    o da benim vazifem;
    bir baş düşünürüm başımda,
    bir mide düşünürüm midemde,
    bir ayak düşünürüm ayağımda,
    ne haltedeceğimi bilemem.

    Orhan Baba
    0 ...
  34. 43.
  35. ''bunları yerdeki beyaz boynun için söylüyorum
    aralık ağzın, derin ırmağın için söylüyorum.''

    ilhan berk
    0 ...
  36. 44.
  37. Ah Muhsin Ünlü namı değer Onur Ünlü nün '' resulullah ile benim aramdaki farklar '' adlı şiir bu şiirlere örnektir.
    0 ...
  38. 45.
  39. Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük.
    Yüzünün bitip vucudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı, memelerin kahramandı
    sonra...
    Sonrası iyilik güzellik.
    cemal süreyya
    3 ...
  40. 46.
  41. 47.
  42. Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiirdir- Turgut Uyar.
    0 ...
  43. 48.
  44. O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya canım ellerini tutmak isterse...

    Evet Sevgili,
    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
    0 ...
  45. 49.
  46. Ben Senden Önce Ölmek isterim / Nazım Hikmet Ran

    Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    Iyisi mi,beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni gorebilesin
    Fedakarliğimi anlıyorsun
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşiyorum yanında senin.
    Sonra, sende ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacagız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak :
    biri sen
    biri de ben.
    Ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    Ben daha bir çocuk doğuracağım
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    Bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    Içimden bir şey :
    belki diyor.
    0 ...
  47. 50.
  48. aklımın odalarında
    son nefesini verirken
    yağmur kaybından ölen bir bulut
    beynime çöken sis'li bir düşüncedir yalnızlığın,
    içler acısı düş/
    darmadağın fikirlerime sevgili,
    zaten
    ölüdür aşk'ların hepsi
    ve yaşı tutmayan yüreklerden düşmedir
    sevmelerin ortalık yerine ...
    Servet Afşar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük