diyaliz bağlı yaşadığımdan ve babamın üzerinde sgk lı olduğum için 2 senede bir güncellenen raporlarımı polikliniklerde tzaelemek ve heyete girmek için zonguldak atatürk devlet hastanesine gittim.babamla doktor kapısında sıra bekliyordum.birkaç dakika bekledikten sonra sıkıldım ve sigara içmek için hastanenin koridorunda camı açıp sigara içmeye başladım.birkaç dakika sonra görevliye yakalandım."kardeş o sigarayı söndürür müsün? sigara kousunu ezelden nereden geliyor dedi kendi kendine" diye azar işittim personelden. bende hemen camdan aşa attım sigarayı bitiremeden.doktor kapısında bekleyen kızlar bana bakmıştı,utandım.
yaşıtın olan stajer hemşireyle yarım saat kesişipte kan vermeye gittiğinde o hemşirenin orada oturduğunu görmek elinde iğneyle , buda yetmezmiş gibi hem hatunun yürek hoplatan heyecanı hem kan korkusuyla iğnenin tenine değdiği an gözünün kararması , bayılmak.
Sedyeyle yarıbaygın odaya alınıp yatağa uzatılırken kesiştiğin hemşirenin ayakkabını çıkarmaya kalkışması seninde sanki karizmaya sıçılmamış gibi ben çıkartırım ben daha ölmedim gibi ucuz kahramanlıklar yapman.
arkadaşım ufak bir ameliyat geçirmişti. yanında bir kaç gece refakatçı olarak ben kalıyorum. operasyon pek değersiz birşey olduğundan bizim hastane maceramız da laçka bir hal almıştı.arkadaşımın uyuduğu vakit gece acile inip biraz kendime ileride anlatabilecek hikaye çıkarma umudundaydım. danışma yanında duruyordum o an görevli kimsede yoktu oradaki sandalyeye oturdum geleni geçeni izlemeye başladım. derken yanıma utana sıkıla bir adam geldi. ve :
- 'şeey hemşire hanım galiba benim şeyimi kene ısırdı' dedi. ben tabi şok olmuş biçimde ' neeee? ' dedim
- 'şey işte anlarsınız ya penisimi' dedi.
ben o an kahkaha mı atsam utansam mı bilemedim.
ben hemşire değilim diye sırıtarak arkadaşımın yanına kaçtım.
bir daha gece acillerde , allah düşürmesin işim olmaz.
bugün çoook ama çok eski sevgilimin hastane geçmişini inceledim. sol kasıktan fıtık ameliyatı olmuş ve bir kezde acile adli vaka olarak giriş yapmış kıl ve kan örneği falan alınmış benden sonra ne kullanmaya başladıysa artık! allah kurtarmış ne diym.
Bu sabah böbrek ağrısı sebebi ile devlet hastanesine gittim esasında ağrım bir haftadır var, sabah erken gidip sıra bekleme olayına girmemek istedim, hemen sıra numarası aldım doktorun yanına gittim, böbrek taşım var, düşüremiyorum galiba büyük bunun için geldim diyerek kendimi ifade ettim, bütün olayım taş büyükse bir yere gidip kırdırmak.
Doktor tahlil verdi, tam 2 saat sonra tahliller çıktı. Tekrar gittim doktora vardiya değişmiş doktorun yanına gittim, durumu kısaca özetledim, sonuçlara baktı bana baktı, 5 dakika baktı sonuçlara, sonra teşhisi koydu böbrek taşı düşürüyorsun dedi. Evet dedim
tamam dedi, iyi dedim, bu reçeten dedi, sağol dedim çıktım. Ne anlatayım ki adama daha!
diyaliz anıları içerir..
1-14-15 yıl önce komşu ilde diyalize gidiyorduk servisle. yaşadığımız yerden 1.5 saat uzak.
2 adam küfürlü konuşma yüzünden kovulmuştu.
2-hastane değilde diyaliz merkezi.
7-8 sene önce bir diyaliz hastası aşırı öfkeliydi. bağırıp çağırıyordu kavga ediyordu hemşirelerle.
başhemşirenin üzerine yürümüştü.
başhemşire ağlamıştı.
sebebi neydi bilememiştim. hastalar ve servis şoförü de bilmiyordu sebebini. hemşirelere soramamıştım ayıp olur diye.
Özel güvenlik yoktu. adamdan polise şikayetçi olunmamıştı.
3-bir yaşlı teyzenin evinden alındıktan kısa bir süre sonra serviste bayılıp düşmesi. hastaneye kaldırıldığında ölüm haberi almamız.
4-diyaliz çıkışı servisin beni almaya unutması yüzünden eve dolmuşla gitmek zorunda kalmam.
kantinin aşırı kalabalık olması nedeniyle oturacak masa bulamamam. başımın kararması yüzünden öfkelenip homurtamıştım "kıtlıktan mı çıktı bunlar" diye söylenmiştim.
6-7 sene önce lise okuduğum dönemde kulak kristali kayması gibi bir sorunsalım vardı. Buna vertigo deniliyor. Birden bire oldu bir gece bir uyandım başım nasıl dönüyor anlatamam. Neyse birkaç gün yataktan kalkamayınca artık hastaneye götürdüler beni. Sıra aldık, bizimkiler çok deli tiryaki olduğundan beni oturttular bir yere ve bahçeye sigara içmeye çıktılar. Benim görüntü hala dönüyor baktığım her şey gözümün önünde mesneviden ders almış gibi döne döne gidiyor amk. Haliyle midem de bulanıyor sanki sonsuz bir lunapark aracına sıkışıp kalmış gibiyim. Böyle balerine, 360 a ya da baş döndüren herhangi bir alete bağlamışlar da ölene kadar çalıştırın amk demişler gibi. Neyse durumumun vehametini ifade edebildiğimi düşünerek yaşadığım dumur olaya geçmek istiyorum.
Ben orda oturup sıra beklerken 45-50 yaşlarında bir kadın ve ufak oğlu yanıma oturdu. Sanırım hasta olan kadındı. Kadının kocası da ayakta ve ufak çocuğu baba sen de otur diye ısrar ediyor. Be amk evladı yer mi var kalk da otursun o zaman diyorum içimden ama dışıma vuramıyorum. Neyse kadın demez mi oğluna, oğlum yer yok ki terbiyesizler yer vermiyor insan bi kalkar yer verir dedi bana bakarak. Ben de kadına dönüp bana mı dedin diye sordum ama kadının görüntü kaydığından muhtemelen o kayan görüntüye, boşluğa doğru baktım. Adam iyi olmadığımı anlamış olacak ki, önemli değil ya otursun işte çocuk dese de kadın bir şeyler söylenip kalktı gitti. Derdimi anlatacak halim bile yoktu sadece boş boş bakmakla yetindim.
Ne garip insanlar var ya hastanede bari yer istemeyin amk oraya gelen kişi sizden küçük de olsa hasta, bir sorunu var ki geldi keyfinden gelmedi. Bu olayı yıllar sonra sabahın altısında hatırlayıp sinirleneceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Anasını sikeyim ben o kadının.
idrar yolları tıkanıklığı nedeniyle normal yolla çiş yapamamıyorum. idrar sondası var. röntgen doktoru serum dolu büyük enjektörü musluğuma sokup serumu enjekte etti. canım yanmıştı. ameliyat masasından kaçmayı düşünmüştüm.
mesane sonda kateterimin çıkması.
yeni sonda kateteri taktırmak için 2 tane özel hastane acili ve 1 tıp merkezi aciline gittim.
sonda takabilen doktor veya hemşire yoktu.
mesanemde idrar birikince sancı şiddetleniyor.
devlet hastanesi aciline ağrılar içinde gittim.
acil doktoru kateter ve mesane deki kateter girişini fotoğrafını çekip üroloji doktoruna gönderdi.
görüntülü görüşme ile ürologun talimatlarını uygulayarak kateteri taktı.
ameliyatla karnındaki 8 yıl süründüren sondadan kurtulmuştum.
çiş yerinden geçiçi olarak sonda takılmıştı.
asistan doktorlar düzenli pansuman yapıyordu.
bir gün doktor çamaşırı tamamen açtırdı. baktım kapıdan elinde serumlarla hemşire geliyordu. hemşire görmeden hemen çektiştim çamaşırımı.
Bir tanede benden gelsin. Gözlerimde öyle ileri derecede ödem oluşmuştu ki doktorlar, hemşireler şok geçirmişti. O haldeyken mezarda olmam gerekiyormuş. Öyle söylemişlerdi.
Uzman doktora muayene oldum ve birtakım tahliller vermiştim. Sonuçları öğrenmek için tekrar aynı doktordan randevu aldım. Bir baktım benim doktor yerinde muadili var. Doktora ben randevu aldığım gerçek doktoru arıyorum diyorum. Öyle saçma şeyler yaşamıştım. Arayıp tarayıp ilk muayene olduğum doktoru bulmuştum.
demir değerim üç. nasıl ayakta duruyorsun dediler. demir ilaçlarını bitirmedim, hala da ayaktayım. doğduğumda da anneme buna çok bağlanma yaşamaz demişler. yaşadım diyemem ama ölmedim.
ameliyat öncesi hastaneye yatmam gerekiyor bir ton işlem var yapılması gereken, kan aldılar bunu kan merkezine götür diye verdiler elime. işlemler sırasında elimde tüple gezdim. sonra da haliyle kan bozulmuş sonuç çıkmadı.
Edit: işlemlerden biri ameliyat öncesi profesöre son kez muayene olmak olduğu için bekletmezdim, haliyle kanı bekletmek zorunda kaldım.