insanı, diğer hastaları gördüğü için ve o iğrenç hastane kokusuna maruz kaldığı için, daha çok hasta psikolojisine sokan özellikle uzun süren, iğrenç bir eylemdir. ayrıca bugün hastaneye gideceğim ben, telepatimi seveyim. hemen çıktı sol framede.
SAAT 10:00 da doktorun kapısına kulağını dayayarak hem kapıyı ablukaya almış hem de içeriyi dinleyen ve aynı zamanda 2 saattir bekliyoruz türünden konuşmalar yapan hastalara sorulur ... ( H) hasta ( G) GÖREVLi
g: randevu saatiniz kaç beyefendi?
h: 11:00.
g: ama daha 1 saat var randevunuza . muayene olamamanız normal.
h: ama ben sabah 8 de geldim. önce ben geldim banane.
randevu ile çalışan poliklinike her gün yirmi randevusuz hasta ve yirmi randevulu hasta gelir. randevusuz hastaların hepsinin mazereti vardır. alsanız bir dert almazsanız bir dert. en kötü yanı randevusuz gelenlerin öğleden sonra sonuç göstermek için uzun bekleme süresinden şikayetçi olup kavga çıkartmaları. muayeneyi bitirmek için yemeğe dahi gitmezsiniz 12;45'te yapılacak seminerlere gitmediniz diye hoca hafta sonu 24 saat nöbet yazar. randevusuz hasta aldınız diye diğer hastalar fırça atar. en kötüsü ise sizin herşeye katlandığınız randevusuz kişiler tarafından akşam kaç oldu hala bekletiyorsun diye bağırıp çağırmalarıdır. sanki 16 da kapanan polikliniği 19 da kapatmak hoşuma gidiyor.
ölümdür, ölüm. beklemek de değil de, onlarca sıranın sana gelmesini beklersin, doktora söyleyeceklerini sıralarsın kafanda defalarca, neyse sıra sana gelir. girersin içeri muayene olup çıktığın süre ile, muayene olmak için beklediğin süre arasındaki akıl almaz ters orantı insanı hasta eder.
poliklinik kapısında, muayene sırasını bekleyen hasta psikolojisini anlatan durum.
tüm milletin sırası gelmemiş olmasına rağmen, dr un kapısına bir an önce dalma girişiminde bulunması. muayenesi gelen adamın kapıyı abluka altına almışlara, durumu anlatarak doktor odasına girme çabası.