hastane

entry113 galeri33
    13.
  1. şu an bu entryi yazmakta olduğum yer. kozyatağı acıbadem hastanesi.

    ağır şeyler yemiştim akşama doğru susatıyor mütemadiyen. koridorun sonunda yerden bitme bir cihaz koymuşlar ikide bir su içmeye gidiyorum. müşahadedeki hastaların kaldıkları odaların kapıları açık. her şeyi görebiliyorsunuz koridordan geçerken. hemen yanımızdaki odada 3 aydır burada yattığını öğrendiğim beyin kanaması geçirmiş benden en fazla 3-4 yaş büyük bir delikanlı var. hiç hareket edemiyor sadece gözlerindeki kıpırdamalarını görebiliyorsunuz. onun yanındaki odada yaşlı bir amca var şuraya girdiğimden beri bir kez bile yatış pozisyonunu değiştirdiğini görmediğim biri. hemen hemen tüm hastalıklar varmış onda. koridordan devam ediyorum başka bir adam var neden yattığını bilmediğim ama mütemadiyen yatan, boşboş bakan.

    suyu içip geri odaya dönüyorum tüm bunların yanında annemin vaziyetini görüyorum burnumdan geliyor içtiğim içeceğim su. insan böyle bir ortama düşmedikçe kesinlikle aklına getirmiyor sağlığının önemini. oysa yanımızdaki genç çocuk da aynı mekanda kaldığımız anlatmadığım diğer amca da öbürü de eiminim bir süre önce böyle bir şeyin başlarına geleceğini akıllarına bile getirmiyorlardı. allah kimseye başta devlet hastanesi olmak üzere hiçbir sağlık kuruluşuna düşmeyi göstermesin.
    4 ...
  2. 12.
  3. ilaç kokularının cirit attığı, türlü dramların yaşandığı sağlık kuruluşu. hava almak için bahçeye çıkar, oturursunuz bir banka ağlayan insanları görürsünüz. çaresiz, bitkin, umutsuz... şu insanoğlunun ne çok derdi var dersiniz. türlü türlü. üzülürsünüz hallerine de elinizden bir yardım gelmez. sağlığa şükretmeye neden olur böyle yerler. çoğu zaman şu sözleri aklıma getirir.

    ne de olsa kışın sonu bahardır
    bu da gelir bu da geçer ağlama...
    0 ...
  4. 11.
  5. iyileşen hastaların minnetkarlıklarını sunduğu, heyecanlı, ürkek, stresli insanların doktorların gözüne bir çare diye baktığı ve benim içinde birşeyler yapabilmek adına insanlara destek olabilmek için bulunduğum mekan.
    0 ...
  6. 10.
  7. hastaları iyleştirmekten ziyade, sağlıklı insanları da hasta etmesiyle ünlü, içinde beyaz meleklerin, azrailin ve doktor görünümündeki önlüklü başka bir dil konuşan insanları,sulu ve şişkin gözlere sahip hasta yakınlarını,bir sürlü gereksiz insanı barındıran; yatak, çarşaf, serum, iğne ve ilaç gibi her türlü tıbbi malzemeyi barındıramayan yer.
    (bkz: allah bir hekime bir hakime düşürmesin).*
    0 ...
  8. 9.
  9. Tedavi hizmetlerinin en büyük üreticisi durumunda olan hastaneler, yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliğinde; hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edilenlerin ve sağlık durumlarını kontrol ettirmek isteyenlerin ayaktan veya yatarak izleme (müşahede), muayene, tanı (teşhis), tedavi ve rehabilite edildikleri aynı zamanda doğum yapılan kurumlardır. Şeklinde tanımlanmıştır. Hastaneler, hizmet üretim kapasitesi ve sağlık harcamaları bakımından sağlık sisteminin en önemli alt sistemidirler. Türkiye de sağlık sektörü iş gücünün büyük bir kısmı hastanelerde çalışmaktadır. Genel bütçeden Sağlık Bakanlığı na ayrılan pay 2007 yılında 6.580 milyar YTL olarak belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı ise bütçesinin %50 ye yakın bir kısmını tedavi (hastane) hizmetlerine ayırmıştır.
    0 ...
  10. 8.
  11. grey' s anatomy ve house dizilerinin geçtiği, kimsenin düşmemesinin dilendiği mekan.
    1 ...
  12. 7.
  13. kadıköy çarşı durağının arkasında var bu şifahane taze sıkılan meyvelerin sularını karıştırıp çılgın kombinasyonlara girilebilir.kış aylarında bünyenin vitamin ihtiyacını karşılaması açısından da tavsiye edilir.ayrıca burda çalışan elemanların eczanelerden özür diliyoruz diye de sloganları vardır.
    0 ...
  14. 6.
  15. hastaların yatırılarak tedavi edilmelerinin yanında domaltılarak rektoskopi de yapılabildiği yataklı teşhis ve tedavi merkezleridir.
    1 ...
  16. 5.
  17. 4.
  18. hastahane şeklinde de yazılır, ikisi de doğrudur.
    0 ...
  19. 3.
  20. 2.
  21. 1.
  22. Hastaların yatırılarak tedavi edildikleri sağlık kurumu.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük